25.11.2013 de başlayan Antalya kundu daki yağmur bütün bir gün hatta bütün bir gece durmaksızın yağdı.akdenizden gelecek bu yağışı metorolojide daha önceden haber vermişti. izmir suların altında kaldı deniz seviyesi 75 cm yükseldi deniyor sanki tufan gibi her taraf. bu olayda siyasi polemik yarattı . belediyeler arasında .melih gökçek izmire balık adamlar göndermeyi teklif etti . güya izmir belediyesini beceriksizlikle suçladı...vs.alt yapımızın ideal olmaması hep bunları yaşatıyor ilerde daha da beter şeyler olacağa benziyor . kaldığımız delphin imperyal otelin havuzunu yağan yoğun yağmurun çamurlu suları bastı.sanki o pırıl pırıl havuz petrol gemisi batmış havasına büründü . bereket filtrasyonu sayesinde birkaç saatte de tekrar duruldu.yagışa alışmamış ülkemde son katlar izole edilse bile yağmurda karda akar son katlarda ördekler bile yüzer .emekle yapılan ters tavanlar islanır ve de çöker bile. kapalı havuzun tavan görüntüsüde işte böyle idi . tabii yoğun yağmurla beraber o masmavi akdenizde güzel lacivert rengini kaybetti.dev dalgalar metreleri buldu deniz kükreyip patladı. yağmura buluta ve neme susamış bizler için yaşadıklarımız çok hoştu...bu mevsimde böyle bir hava çokta hoşuma gitti doğrusu çünkü yazdan farklı bir çevre vardı bu günlerde buralarda...yağmur nem ve her taraf sular içinde...
deniz patlaması dedimde aklıma yıllar önce mersinde sürat teknesi ve patlayan ak denizin travması geldi aklıma .
sabah saat 5 civarında çağlar ipek ve ben çarşaf gibi denize romörk ile dünyam adını verdiğimiz sürat tknemizi indirmiştik.nefis su kayağımızı yaptık.hepimiz spor sonrasının tatlı yorgunluğundaydık .Özaltın sahiline romörke doğru seyir halindeyken deniz hafiften dalgalanmaya kıpırdamaya başladı sahile geldiğimizde de ak deniz çılgınca patladı dev dalgalar oluştu öyleki bizim tekneyi römörke yüklememiz imkansız bir hal aldı tekne sanki bir ceviz kabuğu gibi saga sola savrulup durdu bizler de sanki gülliverin romanındaki cüce insanlardık .tekne ile römork arasına sıkışıp parçalanabilirdikte. böyle bir sahne gözümün önüne geldiğinde benzim atar rengim soluklaşır hafiften terlerimde. işte bu bir kaç dakıka içerisinde tekne sahile savruldu ve sahilde ne kadar kum varsa hepsi tekneye doldu onu yerinden kımıldatmak mümkün değildi.teknemize sanki nazar değmişti.bizim dünyamız gözlerimizin önünde sahilde batmıştı. onu ancak bir kaç gün sonra hüseyin dumlu atelyesine götürebildi kapsamlı bakımdan geçirdi modern bir hale getirdi yeniledi. müthiş bir usta idi frenci ve de denizci dumlu usta... aynı zamanda iyi bir baba ve de iyi bir dost...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder