17 Ağustos 2012 Cuma

Kayserideki bagcılık,
dostum düşünür ve yazar halit erkiletlioglu son yazdıgı kitapta kayserili olmanın üç şartı var diyor .
1 .kayseride dogmak
2.kayserli bir eş ile evli olmak
3.bagı olmak.
 1950 lerden önce kayseri   geniş bir ovanın merkezinde , kale etrafında  yerleşik bir orta anadolu şehridir .  erciyesin buzulları yagan kar ve yagmurlar bu derin havzada su göllerinide hep besler .  yazları çok sıcak kışlarıda çok soguk geçer bu kentin .  üstelik merkezde yaşam alanlarının içinde dericilik yapılan tabakhaneler de çok sayıda faaliyettedir . bilhassa yaz günleri tabakhanalerden dayanılmaz boyutta kokular yayılır etrafa  hijyenik olmayan bu ortamlarda sinekler sivrisinekler cirit atar  şehir halkına yaşamı zehir ederler . Bu koku ve insektler den kurtulmak isteyen şehir halkı   erciyes eteklerindeki yaylalara daha dogrusu şehrin etrafındaki yüksek  konumlu yerleri seçerler kendilerine yazı geçirmek için . bagcılıgın temel nedeni  daha serin ve daha  havası suyu hijyenik mekanlar aramaktan  gelir .  insanlar burada huzur bulurlar kendilerine bahçe ve  baglar yaparlar evleinin kavun karpuzu  domates biberi ve her türlü meyva agaçlarından toplanan meyveler yazın kurutularakta tüm kış tüketilir . bu şehirde insanlar çarşı pazara eskiden bu kadar bagımlı degilllerdi kendi ürettikleri kendilerine çokca yeterdi .şehirdeki eski evlerin  zerzembi dedigimiz bodrumları birer besin doposu idi ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder