Kayserideki bagcılık,
dostum düşünür ve yazar halit erkiletlioglu son yazdıgı kitapta kayserili olmanın üç şartı var diyor .
1 .kayseride dogmak
2.kayserli bir eş ile evli olmak
3.bagı olmak.
1950 lerden önce kayseri geniş bir ovanın merkezinde , kale etrafında yerleşik bir orta anadolu şehridir . erciyesin buzulları yagan kar ve yagmurlar bu derin havzada su göllerinide hep besler . yazları çok sıcak kışlarıda çok soguk geçer bu kentin . üstelik merkezde yaşam alanlarının içinde dericilik yapılan tabakhaneler de çok sayıda faaliyettedir . bilhassa yaz günleri tabakhanalerden dayanılmaz boyutta kokular yayılır etrafa hijyenik olmayan bu ortamlarda sinekler sivrisinekler cirit atar şehir halkına yaşamı zehir ederler . Bu koku ve insektler den kurtulmak isteyen şehir halkı erciyes eteklerindeki yaylalara daha dogrusu şehrin etrafındaki yüksek konumlu yerleri seçerler kendilerine yazı geçirmek için . bagcılıgın temel nedeni daha serin ve daha havası suyu hijyenik mekanlar aramaktan gelir . insanlar burada huzur bulurlar kendilerine bahçe ve baglar yaparlar evleinin kavun karpuzu domates biberi ve her türlü meyva agaçlarından toplanan meyveler yazın kurutularakta tüm kış tüketilir . bu şehirde insanlar çarşı pazara eskiden bu kadar bagımlı degilllerdi kendi ürettikleri kendilerine çokca yeterdi .şehirdeki eski evlerin zerzembi dedigimiz bodrumları birer besin doposu idi ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder