9 Ağustos 2012 Perşembe
Antibiyotiklerin keşfini 1943 yılında Alexander Fleming yapmiştır kendisi bir ingiliz kimyacıdır . küflü bir peynir parcacıgının petri kutusundaki besi yerine düşmesi sonucu bu muhteşem keşfi insanlıga kazandırmıştır . küflü peynirin etrafında besi yerinde var olan bakteriler yok olmuş, mikroplar üreyememiştir. zamanla antibiogramların uygulanışıda bu prensibe dayanır . belli bir plan dahilinde mikrop üremiş besi yerine antibiotikler yerleştirilir en etkili, antiyotik etrafında halka şeklinde genişce bir alan bakterilerden ari görülürken , etkisiz antibiyotigin etrafında silme üreme görülür . tabi hastalarada en tesirli antibiyotik hangisi ise o verilir . günümüzde dirençli bakteriler çogalmıştır . onlarda mutasyona ugrayarak hayatta kalabilme ve neslini devam ettirmek isterler . bu da bir temel içgüdüdür. neslin devamıdır . 1943 öncesi bilhassa üst solunum yolları enfeksiyonu sonu sıkca görülen mastoiditler hep abseye dönüşürdü. kulak arkasında şişlik agrı ve ateş tabloya eşlik ederdi öyleki terminal safhalarda beyin içi koplikasyonu olarak menenjit beyin absesi yüz siniri felci ve damar trombozları sıkca görülürdü . bu vakalara mutlaka ameliyat yapılır hayatı tehlike ortadan kaldılılırdı. günümüzde güçlü antibiyotikler sayesinde bu tür komplikasyonları artık hiçgörmüyoruz diyebiliriz. ne büyük bir buluş Alexander Flemingin buluşu degilmi . ?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder