29 Ekim 2013 Salı

yanan kuyruk


Seksenli yılların ortasında   ford  granada 1700 ile   club albaya gitmiştik Antalya beldibinde özalla beraber   turistik tesisler yapılmaya başlanmış Akdeniz   kıyılarında 5 yıldızlı tatil köyleri pıtırık gibi çogalmaya başlamıştı club alba geniş bir alana kurulmuştu her şey yeni pırıl pırıldı biz o yıllara kadar sadece alanyada panorama ve internatıonal motel kalitesini bilirdik . burada her şey farklı idi yeni mis gibi ve çok zengin idi yiyecek içecek sınırsız güzellikteydi .   otel tatili bittiginde  kemer kumluca  Fethiye kaş bodruma kadar  gidelim dedik yanımızada andreas isimli bir almanı alarak neşeli bir şekilde cennet misali sahilden keyiflice seyrediyoruz batıya dogru. Yollar dar ve tek şerit aniden sag tarafta bulunan bir tarladan kuyrugu tüten yanan bir dana yola önümüze dogru can havli ile koşuyor.  Ne yapacagımı şaşırdım o sürat ile danaya bindirmek hepimizin  ölüm demek  gaza yüklendim yine allah korudu danayı sıyırtarak yolumuza devam ettik hepimiz kagıt gibi olmuştuk.bet beniz kül hepimizde Hayat devam ediyordu burası Türkiye idi anız yakan bir köylü kurdugu pusu ile canımıza malolacaktı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder