Dün akşam üzeri Deniz kenarında güneş batarken yanlız başıma oturuyor haşmetli dalgaların sahili dögmesini met ceziri izliyordum etrafta kimseler yoktu malum Hıdırellezin serinliği ve bulutlu gökyüzü ...sahile inen patikada tesettürlü gelinlik giymiş kızcağız ve onu koluna takmış giri çeketli siyah pantolonlu şık bir damat gördüm patikanın bittiği sahil kumları başladığında yüksek ökçeli ayakkabılı gelinin ayaklarına kum dolmasın diye gelin yere döşenmiş karolara tek tek basarak damadın kolunda ilerlerken damat ayakkabılarına dolan kumlara hiç aldırmadı bile ahşap iskelede iskele ucuna kadar ilerlediler ve damat durmadan selfiler çekerek günü ölümsüzleştirdi kızda en güzel beden hareketleri yaparak öpücükler yollayarak görevini yaptı .benle aralarında en az 50-60 metre kadar bir mesafe vardı buna rağmen sevdiğim her pozlarını alkışladım damat alkıştan çok memnun kalmış olmalıydı herseferinde sağ elini kalbine doğru götürerek minnet duygularını estetik bir şekilde dile getirmek istedi.foto işlemi bitince sahile dogru yine kolkola gelmeye başladılar ben alkışa devam ettim delikanlı hala elini kalbine götürüyor bana selam veriyordu.rica ettiler resimlerini çektim birde üçlü selfi yaptılar.bu garip ve romantık çift zakkumla yoldan sahil boyu devam eden asfalt geniş uzun yola çıktılar onların gidişini gözden kaybolana kadar izledim birazda burularak izledim çevrelerinde bir tek Allah’ın kulu yoktu. Bizde alışılmış böyle özel günlerde etrafta dost akraba olur büyük şamata ve gövde gösterisi olur süslenmiş gelin arabaları kornalar davul zurna kırıla gider bunlarınki ise yetim dügününe benzedi buruldum ne yalan söyleyeyim ve sahilden düşünceli bir şekilde 345 e dogru seğirttim ...
6 Mayıs 2022 Cuma
1 Mayıs 2022 Pazar
Tarım alanlarının imara açılma felaketi...
Dün 30 Nisan 2022 günü Mersin’deki yazlığa geldiğimizde siteye girişte solda kalan oldukca geniş grapefut limon portakal bahçesinin talan edilip katledildigini göründe içimden lanetler okudum buraları imara açan rant düşkünü yamyamlara neymiş yüksek katlı yazlık konutlar yapılacakmış.yapılmasa ne olur bu ve benzeri verimli Bereketli ziraat alanları meyva depoları sayabileceğimiz yerler birer birer büyük bir hızla betonlaşıyor. Böyle ağaçları yetiştirmek yıllar alıyor ve çok emek istiyor . Meyva sebze ve tahıl anbarları olan bu ve benzeri ziraat anbarlarını yoketmekle halkın ihtiyaçları ilerde herhalde ithalatla giderilecek tarımda dışa bagımlı bir ülke olacağız ne kadar yanlış.daha önceki yıllarda Akdeniz’e indiğimizde yemyeşil bir doğa bizleri karşılar hava bu mevsimide limon ve portakal çiçeklerin kokusunu hissettirir cigerlerimiz bayram ederdi...bin dokuz yetmişli yılların ortalarında Mersin benzeri Akdeniz ve Ege sahilleri şehirleri yoğun göç aldı yazlıkların yapılmaya başladığı bu yıllarda süratli betonlaşma ile doğa tarumar edildi.bizimki gibi Akdeniz ülkelerinde İspanya İtalya ve Yunanistan’da iktidar sahibi sorumlular daha vicdanlı ve hassaslar vizyon sahibi ve akıllılar böyle bir yapılaşmaya talan politikalarına hiç mi hiç bulaşmamışlar cennet vatanlarının cennet olarak kalmasını istemişler tarım alanlarına el sürülmemiş nerede işe yaramayan taşlık kayalık verimsiz yerler var yapılaşmalar o istikamette planlanmış .ispanyada Madrid’ten Sevilla’ya doğru ötübüs yolculuğumuzda çevreye olan onların saygılarını gördük yüzlerce kilometrelik alanlarda hep zeytinlikler portakal limon mandalina bahçeleri gördük içimiz açıldı.küçük küçük yerleşim alanlarında insanlar tarımda ziraat işleri ile uğraşıyor karınlarını rahatça doyurmakta iken bizde kırsal yürede oturanlar şehirlere metropollere göç etti üretimi bırakarak küllen tüketici sınıfına dahil oldular.nufusları milyonları bulan şehirler oluştu.son elli yılda bu tür yapılaşmaya kimler önayak olduysa tarım alanlarını rant uğruna imara açtılarsa hepsini kınıyor vatandaş olarak hakkımı helal etmiyorum .yurt dışına gittiklerinde bu iktidar sahipleri hiç mi gözlemlemiyorlar Batılıların çevreye duyarlılıklarını...