22 Temmuz 2014 Salı

karga sekmez de kaza

          Doksanlı yılların başında  yes süngerde sünger üretimine başladık.deneme üretimleri norveçli uzmanın nezaretinde başarı ile yapıldı .mutluyuz. bir bayram öncesi  varillerle kayseriye isosiyanat= tidyal getirtecegiz .arefe günlerinde kamyon bulmak zor. aramalar sonu nakliyeci klüstür bir kamyon bulur yük degerlidir yüzbinlerce  dolar degerinde  kırmızı varillerdedir  hammadde ve varillerin üzerinde zehirli oldugunu gösteren kemik kafa amblemleri vardır ..ilk fiyasko bogaziçi köprüsünde verilir kimyasal maddenin  köprüden geçişi  izne tabidir kamyona ilgililer el kor çünkü geçiş izni yoktur.. tesadüf ya  bu bölge 17. bölge alanındadır .  müdürü ile eriyeste kayak yapmıştık  rica ettim  aracın geçişine izin verdiler .hatırın yaptıramayacagı iş yoktur bu ülkede bazen bir selam bile yeter. yandan çarklı taka eski  kamyon  kızılcahamam ankara kırşehir üzeri kayseriye gelecek.dört gözle hepimiz kamyonu bekliyoruz bu ilk kamyon dolusu hammaddemizdir .  gecikerek te olsa hammadde  organize de fabrika  girişine  geldiginde  etrafı bir koku sarar genizleri yakan bir koku. aynı anda kamyondan   bir sıvınında yerleri ıslattıgı görülür .şoföre neden geç kaldıgı sorulunca  kızılcahamamda karga sekmez  bayırında frenin patladıgı varillerin yamaçtan vadiye dogru yuvarlandıklarını  orada mahalli köylülere para vererek varilleri  tekrar kamyona yüklettigini bu yüzden geciktigini anlatır .  köylülerin bu yükleme sırasında  hastalandıklarını  öksürüp tıksırıp  nefes darlıgı çektiklerini anlatır şöföre .  yüklemenin sonunda  köylülerin  variller üzerindeki  ölü kafa  resimlerini görmeleri hepsinin  kaçmalarına sebep olur . zehirli, madde ihtiva eden patlak çatlak  varilleri yüklediklerini fark ederler anlarlar vaziyeti . fabrikada ali çetin turgay seyhan ve o anda kim varsa orda  hammadde telef ziyan olmasın diye amatörce tüm çalışanlar bogaz yanmasına nefes darlıgı ve hapşurmalara aldırış etmeden mal dolu patlak çatlak varılleri içeri taşırlar . bu ilk gelen mal ile taması olan hassas bünyeli kişiler yıllarca bu toksikasyonun belkirtileri ile yaşadılar . hatta sünger üretiminde görevli bir işci  zürriyetimden oldum bu zehirlenmelerle diye tazmınat davası açmıştı bizlere .keza oglum çaglar hypererjik hassas biri olarak  bronşları ile çok çekmişti .ülkemizde sanayi sektörünün çok zor şartlarda  faaliyet gösterdigi bir gerçektir. iş akışında devamlı problemler yaşanır çok aksaklıklar olur . kazalar yaşanır çogu çalışanın kalifiye olmaması kontrol mekanizmalarının işlememesi ile de ilgilidir bu durumlar..
.

21 Temmuz 2014 Pazartesi

filistin ve israil devletleri .

filistin denen topraklarda milattan yüzlerce yıl önce araplar ve yahudiler beraberce yaşamışlar.avrupada reform ve rönasans batının gelişip kalkınmasına ön ayak olmuştur . keza yeni keşfedilen kıtalar topraklar ve sonrasında gelen sanayileşme ile akıllı  vede birbirlerine çok baglı dayanışma içinde olan yahudiler verimli toprakları olan zengin ülkelere göç ederler. amerika kanada  ispanya almanya rusya polanya gibi .osmanlı  imparatorlugunun zayıflaması  eski kudretinin kalmaması ve ortadoguda petrolün de bulunması ile ingiliz mandası altına girer filistin .ingilizlerin teşviki ile araplar isyan ederler osmanlıya  casus lawrence in organizasyonu ile  arap devletleri  bagımsızlıklarına kavuşurlar suudi arabistan ırak suriye gibi .2. dünya harbi sonrası ülkelerin hudutları yeniden çizilirkende inglizler madagaskar mı filistin mi  ikileminde ibre bagımsız bir israilin filistinde kurulmasına dogru kayar. bu süreç öncesinde zegin yahudiler çokca topraklarını arabların satın alırlar . bu aynı zamanda başlarınada ömrü billah belayı satın almaktır

18 Temmuz 2014 Cuma

malezya uçakları

     Mart 2014 de kuala lumpur dan kalkan MH 370  numaralı uçuşla pekine giden uçaktan hala bir haber yok .kalktıktan 1 saat sonra kule ile irtibatı kesilmiş  pilotun uçagı kaçırdıgından  uzaylıların bu işi yapmış olabilecegi ihtimaline kadar sayısız varsayım var .  239 kişiye mezar oldu  bu uçuş . yolcuların çogunlugu çinlidi .  çin yolculardan hiç birinin şüpheli potansiyel terrörist olmadıgını yayınladı.uçaktaki insanların ne hülyaları ne beklentileri vardı kimbilir aniden yok olmadır bu hiç yaşanmamış gibi ...
        17.07.2014 günü amsterdamdan yolcularını alan yine malezya havayollarına ait uçak ukranyanın dogu bölgesinde  uçak savar füze saldırısı ile düşer 289 kişi hayatını kaybeder . füze yi kimin attıgı konusunda spekülasyonlar var . ayrılıkçılar rusya yanlıları  yoksa ukranya silahlı kuvvetlerimi bunu yaptı bilinmiyor henüz.  neticede yine suçsuz hiç bir günahı olmayan insanlar öldürüldü .ne hülyaları ne planları vardı kimbilir. yocuların çogunlugu hollandalılar.o ülkede bayraklar yarıya indi . bu beklenmedik olay sonu bir sürü hava yolu THY da dahil   rotasını rus hava koridoruna aktardı . bu bölge uçuşlara kapatıldı .  bu ve israelin kara taarruzuna gazzede başlaması dünya istikrarını bozdu millet dolar ve altına hucum etti 
fi
yatlar tırmandı ...

17 Temmuz 2014 Perşembe

mesnevi terapiye devam

                Sultan süleymana bir gün iki kadın getirilir ikiside gösterişli bir çocugun annesi oldugunu iddia ederler .mahkemeler çok ugraştıkları halde anlaşmazlıgı çözememişlerdir onun için kudretli kanuni sultan süleymna kadar gelmiştir konu o adildir mutlaka adil de karar verecektir. vezirine bhemen bir balta vermesini söyler hemen getirilir balta .kanuni  ben bu balta ile çocugu iki parçaya ayıracagim  kura ile bir yarısı sana diger yarısıda sana varilecek der demez gerçek ana kıymayın canına hünkarım ben vazgeçtim der ve baltayı sultanın elinden kapar. sultan süleyman gerçek ana sensin al yavrunu der ve çocugu  ona verir.
                   osmanlı padişahlarından birine yabancı ülkelerin birinden nadide ve çok degerli bir inci hediye olarak gelmiştir.inci çok büyük çaplı alışılagelmişlerden oldukca büyüktür. sadrazamına sorar bu inci çok mu degerli sence kırsak ve içinde bir şey mi varki böyle büyük diye. sadrazam aman hünkarım bu çok nadide  ve çok degerli böyle bir inci kırılır mı hiç diye cevap verir . bu soruyu vezirlere ve tüm aklı yetenlere de sorar herkez sadrazam gibi cevap verir . derken genç güzel bir kıza kıralım içinde ne var  bilelim der . kız çekiçle inciyi  kırar.herkez korkarak bu inci kırılır mı hiç diye genç kızın üstüne yürürler. genç kız hükümdar arzusunu dile getirdi bende istegini yerine getirdim hünkara karşı gelmek olurmu. emir demiri keser der padişah gülümser...
              Nefsimle savaş  en büyük savaştır. savaştaki şehitliktende rütbesi daha yüksektir.der bir filosof bence de zor bir mücadeledir nefisle olan harp.
            günümüzde çok kişide marka merakı ve tutkusu hat safhadadır. tişörtse ve markası Lacost sa  cep yakan bir bedel ödenir parayı ödeyen rahatlamıştır.gerine gerine dolaşır marka ambleminin hep görülmesini ister. aynı hatta daha kaliteli anonim yani markasız tişörtlerle hava atmazsınız .  bedel ödenmez ise mal degersizleşir .  vizite ödenmemişse hasta reçeteyi bile eczaneden satın almaz .
Bir gün eczanede eczacı kalfasına seslenir evladım içerde rafta  1 şişe var getir der .kalfa patrona 1 degil rafta 2 şişe var diye seslenir ve iddia eder . eczacı o zaman ikisinide getir deyince kalfa diger şişeyide alırken yere düşürür ve şişe kırılır . belliki çırak  hayata şaşı bakmakta ve herşeyi çift görmektedir .göz doktoruna gönderilir .     
          Hayatta herşeyi  mümkünse yazarak çizerek raptı zapt altına almak gerekir yoksa  sözün havada kaldıgı gibi kuma yazılan yazı gibi herşey zamanla silinir ortadan kaybolur gider.
 

10 Temmuz 2014 Perşembe

mesnevi terapi

mersinde hatmettigim mesnevi terapi'den dikkatimi çeken  bir kaç konuyu satır başları ile özetleyecegim .çok bal yedigi için hasta olan bir çocugu doktora götürürler doktor  hikayesini dinler ve 40 gün sonra gelmelerini salık verir . kırk gün sonra geldiklerinde bal yememesi luzumunu  dile getirir .  çocugun babası  önce geldigimizde söyleseydinizya der neden kırk gün beklettiniz bizi.dr derki bende o geldiginizde tesadüfya bal yemiştim eger o gün tavsiyemi söyleseydim sizlere pek inandırıcı olamazdım.sigara içen doktorun hastaya sigara sana zarar veriyor içme  demesi örneginde oldugu gibi .
delinin biri tımarhanede eli ayagı baglı ama neşeli bir davranış içindedir. sorarlar ona eli ayagın baglı ve çok zor şartlarda tımarhanedesin  bu neşe nerden diye.  deli cevap verir  ama gönlüm baglı degil hür diye cevap verir  ne dogru bir cevap degil mi ? işte tüm tutsaklarıda  zor şartlara katlandıran gönüllerinin tutsak edilememesi.
kuzey italyada şiddetli yagan yagmurlar sonu sel baskınları bir şehri esir alır felaket büyüktür . herkez can derdine düşer.şehrin papazıda  kilisenin damına çıkar ve haça sarılarak ne olur allahım ölmek istemiyorum beni kurtar diye valvarır.çok geçmeden  itfaiye gelir papaz beni allahım kurtarır siz gidin der biraz sonra  havada bir helikopter görünür halat sallar tutunun der papaza papaz beni, allahım kurtarır  der ve yardımı reddeder  su seviyesi aniden yükselince bizim papaz ruhu teslim eder.ahireti boylar  orda allahım sana yalvardım beni neden duymadın sana çok güvenmiştim diye aglar . yukardan gelen ses hiç duymaz olurmuyum sana ilk etapta itfaiyeyi sonra da helikopteri gönderdim sen hiç birine   itibar etmedin deyince  papaz hıçkırıklarla  bogulur gibi olur ve kafasını yumruklar durur.
ornitolog papaganları çok sever bir gün papagan panayırında gezerken kafeste 5 dil konuşur fiyat 10 bin dolar yazısını görür devam ederken ziyarete bir başka kafesteki papagan 3 lisan konuşur fiyat 6 bin dolar yazısı dikkatini çeker devamında bir başka kafeste  bir dil konuşur  bin dolar yazısını okur  .hemen yanındaki kafesteki yazı dahada ilgisini çeker  sadece fiyat bir milyon yazısı vardır lisandan ve sayıdan söz edilmez. sahibini çagırır ve sorar üstad bunun özeligi neki bir milyon fiyat biçmişiniz diye sorar .papaganın sahibi vallahi bende bilmiyorum  azizim tüm diger papaganlar ona çok saygılı ve hörmetliler üstadım diye hitap ediyorlar onun için o fiyatı biçtim der.
mutluluk bilimi diye bir bilim dalı oluştu.günümüzde 
hayatımızı kolaylaştıran tüm gelişmelere  ragmen insan oglu mutlu degil.nedenleri araştırılıyor. bence insan  atalarını örnek alarak  sade bir hayat sürmeli başkalarının yüksek hayat standartlarına imrenip onları taklit etmemeli . sade dingin ve doymuş bir hayat sürmeli.
..











9 Temmuz 2014 Çarşamba

avcılar aslan kurt ve tilki

ormanda bir gün aslan  kurt ve tilki ava giderler  şanslı günlerindedirler .  hemen semizinden bir su aygırı  avlarlar çok geçmeden bir semiz keçide avlanır. nihayetinde beyaz bir besili tavşanda ava düşer. vakit öglen olmuştur  aslan yan gelip yatar kurta gel avımızı paylaştır der. kurt  su aygırı size yakışır  keçi benim  tavşanda  tilkinin olsun demesiyle aslan pençesini  kurtun yanagına dogru patlatmasıyla kurt  hemen ölür . tilki şok vaziyetinde iken aslan sen yap şu taksimatı der . tilki  vakit öglen oldu  ormanların kıralısınız su aygırını şimdi yersiniz yoruldunuz avda der. akşam oluncada keçi akşam yemegi olsun size  yarın uyandıgınızda da  besili tavşan  size hazır kahvaltı olur der. aslan gülümseyerek  nereden ögrendin bu adil taksimatı deyince  iki adım ögteye çekilip kurt u işaret derek ondan der...

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Dr.mustafa mıhcıoglun ve mustafa hasoglu

Başlıkta bahsettigim merhum Mustafa mıhcıoglu ile eşimin kuzeni sempatik ve duygusal yapılı jentilmen Mustafa Hasoğlu arasında  konu futbol olunca çok büyük bir benzerlik görürüm .yıllar öncef kayseri stadında bir kayserispor maçına gitmiştim .maçı olgun bir ortamda seyrediyoruz. Şanssız bir kafa gölü ile aniden yenik duruma Düştük işte bu anda dinamit fitillenmişcesine  arkamda oturan kamil ve saygın meslektaşımız ve ağabeyimiz konumunda olan Dr .mustafa mıhcıoglu ayağa fırladı kaleciye  beklere ve hatta kendinden geçerek hakeme olmadık hakaretler ve hatta küfürler yağdırmaya başladı .ben de dahil çevremizdeki tüm seyirciler maç izlemeyi bıraktık ağabeyimizi izliyorduk sakinleşmesi suskunlaşması kısa sürsede ayranının kabarması sık sık oluyor ve demokrasi uzun sürüyordu . Maç bizim için bir tiyatrosahnesine benzemişti.tek kişilik bu oyunda sahnede tüm kabiliyetleri ile m.m vardı seyrettigim en renkli tiyatrokomik oyundu bu sanki.geçenlerde aramızdan 94 yaşında ayrılan m.m. Herkezin saygısını kazanmış çok sevilen saygın bir klinisyendi normal hayatta sessiz sakin vede çok saygın bir hekimdi maç ta sergilediği kişilik  fanatik bir taraftar oldugundandı.anı doyasıya yaşıyordu.allah rahmet eylesin .
Mustafa Hasoğlu'da bir başka fanatikti.locada oturur  çevredeki herkez ile selamlaşır.asaletten gelen sakin yapısı duruşu ile maç başlaması ile tezat teşkil eden  beklenmeyen çıkışları sanki aynı bedende iki farklı kişiliği yansıtırdı .birinde erciyes spor maçındayız hakeme direktifler yağdırıyor o orospu çocuğu oyuncuyu oyundan al yerine falanı koy diye direktifler vererek küfürler ediyordu neden dediklerini yapmadığı için teknik direktöre yükleniyordu. Hoca ve küfürlütaktiklerini ses soluk kesilene kadar haykırıyordu .sporcular onu hiç duymasalar bile hata yapanlara orijinal kalayları sıralıyordu tabii bu fanatikten hakemde nasibini bolca alıyordu.gözleri çakmak çakmak  haykıran gentilmene maçtan çıkarken söylemlerini hatırlatmam üzerine binlerce özür diliyordu benden bu güzel ve terbiyeli genç fanatik taraftar.maçtaki hal ile saha dışındaki hal birbirine tam anlamı ile tezat teşkil ediyordu.kulakları çınlasın hisarcıktaki bu nezih komşumun...