6 Kasım 2014 Perşembe

kanuni sultan süleymanın eli

kanuni sultan Süleyman  46 yıllk haşmetli bir devir sonun da  her canlı gibi ölür  parlak bir devirde böylece kapanır.defin  merasimi başlar  büyük imparatorun bir eli tabutun dışındadır bunu cenazeye katılan tüm  halk görür . neden tabutun kefenin sultanın eli içine konmamıştır halk bir birlerine sorup durur . nihayetinde şeyhüslam ve sadrazam tüm soranlara tek tek cevab verirler.
hükümdar  ölmeden evvel vesiyet etmiştir ki  definde bir el mutlaka tabuttan dışarda olsun  diye. böylece  tüm sonra gelen nesiller bu cenazeyi gözlerindren ayırmasınlar tüm dünyaya bile hükmetmiş  kos koca Osmanlının o müktedir hükümdarı sultan süleyman bile o bir dünyaya hiç bir şey götürememiş eli boş gitmiştir . ders almamak mümkün mü ???

16 Eylül 2014 Salı

hocanın sabit kalemi

ocak 1969 da asker olmuştum . Chevy  arabamla izmire gitmiş yedeksubay acemi birliğine hatay-izmirde teslim olmuştum .  4 aylık eğitimden sonra kura çekiminde ankara etimesut  muhabere taburunun yedek subay hekimi olmuştum .  burada sempatık iki odalı bir de revirimiz vardı bende revirde kalıyordum. her hafta sonu  cumadan kayseriye otübüs ile gelir pazar akşamlarıda dönerdim . yeni evli sayılırdım .  necmiye  sultanhamamı sokakta babam ve  receple beraber kalırdı  babam henüz 2. evliliğini yapmamıştı .  tüm olumsuzluklara rağmen zevkli bir süreçti bu dönem diyebilirim .  hava ikmal merkezinin paşasının girişimi ile tayinim kayseri doğu menzil komutanlığına yapılmış  bende çok rahat etmiştim . evimizde yatıp kalkıyordum . hatta birde pratisyen muayenehanesi açmıştım .mustafa gündogdunun yazıhanesi üstündeki evine . orda bir oda depoları olarak kullanılıyordu.diger kısımları için ayda 250 tl kira ödüyordum . aylık maaşımda 800 tl idi .   o yıllarda  muayehanelerde odacı kapıcı konumunda yarıda  doktoru koruyan simsarvari adamlar çalışırdı benimkide Zeynep hanımın kocası hayrettin aga idi . köylülerle çok iyi diyalog kurar garajdan adamları simsar vari yakalar getirirdi .  çogu kere  kapımı açar yahu doktoru bir gör  muayene olmazsan olma be birader gibi   cümlelerle haşırdar dururdu .
   bir keresinde  yine bir köylü  kızı getirmişti  kız  hommucu gibi  örtünmüş  tesettürlü dediğimiz cinsten salıp sarmalanmış iki büklüm çekingen biri idi yahyalının bir köyündendi o yöre her taraftan daha da muhafazakardı .  ve  kızcağız çok sessizdi o yıllarda gelinler kayınpederlerinin olduğu ortamlarda hiç konuşamazlardı.ancak fısıltı şeklinde veya işaretlerle diyalog kurulurdu . çok ızdırabı olduğu yüzünden okunuyordu karnı ağrıyordu elleri karnında idi kıvranıyordu .  yatsında muayene edeyim dedim yatırdılar .bacaklarını bile uzatamıyordu ateşli ve kusmaları vardı bizim akut batın dediğimiz tablo  adeta bağırıyordu . dikkatimi  göbeğinden başlayarak pubise alt tarafa doğru inen sabit kalemle yazılan arapca yazı çekti . kayınvalidesi bir hocaya götürmüş hoca efendi herkezi dışarı çıkararak gelini yatırmış göbeğinden yalayarak aşağılara kadar inmiş ve sabit kalemle arapça duaları yazmıştı .başkasının orada bulunması melekleri  ortamdan uzaklaştırır demiş hoca.bu arada seksüel taciz yapılmış mıydı geline sorduğumda cevap vermediği gibi  utanıyor başını obür tarafa çevirerek yüzünün de kızardığını saklamak ister gibi çaba içine giriyordu hemen hastayı ömür kliniğinde ameliyata aldırmıştım .perfore apandisi vardı . hocanın nefesi ve yalayarak yazdığı dua  kızı neredeyse öldürecekti ... o yıllarda hasta hoca doktor ilişkileri işte bu mihvalde idi .

22 Temmuz 2014 Salı

karga sekmez de kaza

          Doksanlı yılların başında  yes süngerde sünger üretimine başladık.deneme üretimleri norveçli uzmanın nezaretinde başarı ile yapıldı .mutluyuz. bir bayram öncesi  varillerle kayseriye isosiyanat= tidyal getirtecegiz .arefe günlerinde kamyon bulmak zor. aramalar sonu nakliyeci klüstür bir kamyon bulur yük degerlidir yüzbinlerce  dolar degerinde  kırmızı varillerdedir  hammadde ve varillerin üzerinde zehirli oldugunu gösteren kemik kafa amblemleri vardır ..ilk fiyasko bogaziçi köprüsünde verilir kimyasal maddenin  köprüden geçişi  izne tabidir kamyona ilgililer el kor çünkü geçiş izni yoktur.. tesadüf ya  bu bölge 17. bölge alanındadır .  müdürü ile eriyeste kayak yapmıştık  rica ettim  aracın geçişine izin verdiler .hatırın yaptıramayacagı iş yoktur bu ülkede bazen bir selam bile yeter. yandan çarklı taka eski  kamyon  kızılcahamam ankara kırşehir üzeri kayseriye gelecek.dört gözle hepimiz kamyonu bekliyoruz bu ilk kamyon dolusu hammaddemizdir .  gecikerek te olsa hammadde  organize de fabrika  girişine  geldiginde  etrafı bir koku sarar genizleri yakan bir koku. aynı anda kamyondan   bir sıvınında yerleri ıslattıgı görülür .şoföre neden geç kaldıgı sorulunca  kızılcahamamda karga sekmez  bayırında frenin patladıgı varillerin yamaçtan vadiye dogru yuvarlandıklarını  orada mahalli köylülere para vererek varilleri  tekrar kamyona yüklettigini bu yüzden geciktigini anlatır .  köylülerin bu yükleme sırasında  hastalandıklarını  öksürüp tıksırıp  nefes darlıgı çektiklerini anlatır şöföre .  yüklemenin sonunda  köylülerin  variller üzerindeki  ölü kafa  resimlerini görmeleri hepsinin  kaçmalarına sebep olur . zehirli, madde ihtiva eden patlak çatlak  varilleri yüklediklerini fark ederler anlarlar vaziyeti . fabrikada ali çetin turgay seyhan ve o anda kim varsa orda  hammadde telef ziyan olmasın diye amatörce tüm çalışanlar bogaz yanmasına nefes darlıgı ve hapşurmalara aldırış etmeden mal dolu patlak çatlak varılleri içeri taşırlar . bu ilk gelen mal ile taması olan hassas bünyeli kişiler yıllarca bu toksikasyonun belkirtileri ile yaşadılar . hatta sünger üretiminde görevli bir işci  zürriyetimden oldum bu zehirlenmelerle diye tazmınat davası açmıştı bizlere .keza oglum çaglar hypererjik hassas biri olarak  bronşları ile çok çekmişti .ülkemizde sanayi sektörünün çok zor şartlarda  faaliyet gösterdigi bir gerçektir. iş akışında devamlı problemler yaşanır çok aksaklıklar olur . kazalar yaşanır çogu çalışanın kalifiye olmaması kontrol mekanizmalarının işlememesi ile de ilgilidir bu durumlar..
.

21 Temmuz 2014 Pazartesi

filistin ve israil devletleri .

filistin denen topraklarda milattan yüzlerce yıl önce araplar ve yahudiler beraberce yaşamışlar.avrupada reform ve rönasans batının gelişip kalkınmasına ön ayak olmuştur . keza yeni keşfedilen kıtalar topraklar ve sonrasında gelen sanayileşme ile akıllı  vede birbirlerine çok baglı dayanışma içinde olan yahudiler verimli toprakları olan zengin ülkelere göç ederler. amerika kanada  ispanya almanya rusya polanya gibi .osmanlı  imparatorlugunun zayıflaması  eski kudretinin kalmaması ve ortadoguda petrolün de bulunması ile ingiliz mandası altına girer filistin .ingilizlerin teşviki ile araplar isyan ederler osmanlıya  casus lawrence in organizasyonu ile  arap devletleri  bagımsızlıklarına kavuşurlar suudi arabistan ırak suriye gibi .2. dünya harbi sonrası ülkelerin hudutları yeniden çizilirkende inglizler madagaskar mı filistin mi  ikileminde ibre bagımsız bir israilin filistinde kurulmasına dogru kayar. bu süreç öncesinde zegin yahudiler çokca topraklarını arabların satın alırlar . bu aynı zamanda başlarınada ömrü billah belayı satın almaktır

18 Temmuz 2014 Cuma

malezya uçakları

     Mart 2014 de kuala lumpur dan kalkan MH 370  numaralı uçuşla pekine giden uçaktan hala bir haber yok .kalktıktan 1 saat sonra kule ile irtibatı kesilmiş  pilotun uçagı kaçırdıgından  uzaylıların bu işi yapmış olabilecegi ihtimaline kadar sayısız varsayım var .  239 kişiye mezar oldu  bu uçuş . yolcuların çogunlugu çinlidi .  çin yolculardan hiç birinin şüpheli potansiyel terrörist olmadıgını yayınladı.uçaktaki insanların ne hülyaları ne beklentileri vardı kimbilir aniden yok olmadır bu hiç yaşanmamış gibi ...
        17.07.2014 günü amsterdamdan yolcularını alan yine malezya havayollarına ait uçak ukranyanın dogu bölgesinde  uçak savar füze saldırısı ile düşer 289 kişi hayatını kaybeder . füze yi kimin attıgı konusunda spekülasyonlar var . ayrılıkçılar rusya yanlıları  yoksa ukranya silahlı kuvvetlerimi bunu yaptı bilinmiyor henüz.  neticede yine suçsuz hiç bir günahı olmayan insanlar öldürüldü .ne hülyaları ne planları vardı kimbilir. yocuların çogunlugu hollandalılar.o ülkede bayraklar yarıya indi . bu beklenmedik olay sonu bir sürü hava yolu THY da dahil   rotasını rus hava koridoruna aktardı . bu bölge uçuşlara kapatıldı .  bu ve israelin kara taarruzuna gazzede başlaması dünya istikrarını bozdu millet dolar ve altına hucum etti 
fi
yatlar tırmandı ...

17 Temmuz 2014 Perşembe

mesnevi terapiye devam

                Sultan süleymana bir gün iki kadın getirilir ikiside gösterişli bir çocugun annesi oldugunu iddia ederler .mahkemeler çok ugraştıkları halde anlaşmazlıgı çözememişlerdir onun için kudretli kanuni sultan süleymna kadar gelmiştir konu o adildir mutlaka adil de karar verecektir. vezirine bhemen bir balta vermesini söyler hemen getirilir balta .kanuni  ben bu balta ile çocugu iki parçaya ayıracagim  kura ile bir yarısı sana diger yarısıda sana varilecek der demez gerçek ana kıymayın canına hünkarım ben vazgeçtim der ve baltayı sultanın elinden kapar. sultan süleyman gerçek ana sensin al yavrunu der ve çocugu  ona verir.
                   osmanlı padişahlarından birine yabancı ülkelerin birinden nadide ve çok degerli bir inci hediye olarak gelmiştir.inci çok büyük çaplı alışılagelmişlerden oldukca büyüktür. sadrazamına sorar bu inci çok mu degerli sence kırsak ve içinde bir şey mi varki böyle büyük diye. sadrazam aman hünkarım bu çok nadide  ve çok degerli böyle bir inci kırılır mı hiç diye cevap verir . bu soruyu vezirlere ve tüm aklı yetenlere de sorar herkez sadrazam gibi cevap verir . derken genç güzel bir kıza kıralım içinde ne var  bilelim der . kız çekiçle inciyi  kırar.herkez korkarak bu inci kırılır mı hiç diye genç kızın üstüne yürürler. genç kız hükümdar arzusunu dile getirdi bende istegini yerine getirdim hünkara karşı gelmek olurmu. emir demiri keser der padişah gülümser...
              Nefsimle savaş  en büyük savaştır. savaştaki şehitliktende rütbesi daha yüksektir.der bir filosof bence de zor bir mücadeledir nefisle olan harp.
            günümüzde çok kişide marka merakı ve tutkusu hat safhadadır. tişörtse ve markası Lacost sa  cep yakan bir bedel ödenir parayı ödeyen rahatlamıştır.gerine gerine dolaşır marka ambleminin hep görülmesini ister. aynı hatta daha kaliteli anonim yani markasız tişörtlerle hava atmazsınız .  bedel ödenmez ise mal degersizleşir .  vizite ödenmemişse hasta reçeteyi bile eczaneden satın almaz .
Bir gün eczanede eczacı kalfasına seslenir evladım içerde rafta  1 şişe var getir der .kalfa patrona 1 degil rafta 2 şişe var diye seslenir ve iddia eder . eczacı o zaman ikisinide getir deyince kalfa diger şişeyide alırken yere düşürür ve şişe kırılır . belliki çırak  hayata şaşı bakmakta ve herşeyi çift görmektedir .göz doktoruna gönderilir .     
          Hayatta herşeyi  mümkünse yazarak çizerek raptı zapt altına almak gerekir yoksa  sözün havada kaldıgı gibi kuma yazılan yazı gibi herşey zamanla silinir ortadan kaybolur gider.
 

10 Temmuz 2014 Perşembe

mesnevi terapi

mersinde hatmettigim mesnevi terapi'den dikkatimi çeken  bir kaç konuyu satır başları ile özetleyecegim .çok bal yedigi için hasta olan bir çocugu doktora götürürler doktor  hikayesini dinler ve 40 gün sonra gelmelerini salık verir . kırk gün sonra geldiklerinde bal yememesi luzumunu  dile getirir .  çocugun babası  önce geldigimizde söyleseydinizya der neden kırk gün beklettiniz bizi.dr derki bende o geldiginizde tesadüfya bal yemiştim eger o gün tavsiyemi söyleseydim sizlere pek inandırıcı olamazdım.sigara içen doktorun hastaya sigara sana zarar veriyor içme  demesi örneginde oldugu gibi .
delinin biri tımarhanede eli ayagı baglı ama neşeli bir davranış içindedir. sorarlar ona eli ayagın baglı ve çok zor şartlarda tımarhanedesin  bu neşe nerden diye.  deli cevap verir  ama gönlüm baglı degil hür diye cevap verir  ne dogru bir cevap degil mi ? işte tüm tutsaklarıda  zor şartlara katlandıran gönüllerinin tutsak edilememesi.
kuzey italyada şiddetli yagan yagmurlar sonu sel baskınları bir şehri esir alır felaket büyüktür . herkez can derdine düşer.şehrin papazıda  kilisenin damına çıkar ve haça sarılarak ne olur allahım ölmek istemiyorum beni kurtar diye valvarır.çok geçmeden  itfaiye gelir papaz beni allahım kurtarır siz gidin der biraz sonra  havada bir helikopter görünür halat sallar tutunun der papaza papaz beni, allahım kurtarır  der ve yardımı reddeder  su seviyesi aniden yükselince bizim papaz ruhu teslim eder.ahireti boylar  orda allahım sana yalvardım beni neden duymadın sana çok güvenmiştim diye aglar . yukardan gelen ses hiç duymaz olurmuyum sana ilk etapta itfaiyeyi sonra da helikopteri gönderdim sen hiç birine   itibar etmedin deyince  papaz hıçkırıklarla  bogulur gibi olur ve kafasını yumruklar durur.
ornitolog papaganları çok sever bir gün papagan panayırında gezerken kafeste 5 dil konuşur fiyat 10 bin dolar yazısını görür devam ederken ziyarete bir başka kafesteki papagan 3 lisan konuşur fiyat 6 bin dolar yazısı dikkatini çeker devamında bir başka kafeste  bir dil konuşur  bin dolar yazısını okur  .hemen yanındaki kafesteki yazı dahada ilgisini çeker  sadece fiyat bir milyon yazısı vardır lisandan ve sayıdan söz edilmez. sahibini çagırır ve sorar üstad bunun özeligi neki bir milyon fiyat biçmişiniz diye sorar .papaganın sahibi vallahi bende bilmiyorum  azizim tüm diger papaganlar ona çok saygılı ve hörmetliler üstadım diye hitap ediyorlar onun için o fiyatı biçtim der.
mutluluk bilimi diye bir bilim dalı oluştu.günümüzde 
hayatımızı kolaylaştıran tüm gelişmelere  ragmen insan oglu mutlu degil.nedenleri araştırılıyor. bence insan  atalarını örnek alarak  sade bir hayat sürmeli başkalarının yüksek hayat standartlarına imrenip onları taklit etmemeli . sade dingin ve doymuş bir hayat sürmeli.
..











9 Temmuz 2014 Çarşamba

avcılar aslan kurt ve tilki

ormanda bir gün aslan  kurt ve tilki ava giderler  şanslı günlerindedirler .  hemen semizinden bir su aygırı  avlarlar çok geçmeden bir semiz keçide avlanır. nihayetinde beyaz bir besili tavşanda ava düşer. vakit öglen olmuştur  aslan yan gelip yatar kurta gel avımızı paylaştır der. kurt  su aygırı size yakışır  keçi benim  tavşanda  tilkinin olsun demesiyle aslan pençesini  kurtun yanagına dogru patlatmasıyla kurt  hemen ölür . tilki şok vaziyetinde iken aslan sen yap şu taksimatı der . tilki  vakit öglen oldu  ormanların kıralısınız su aygırını şimdi yersiniz yoruldunuz avda der. akşam oluncada keçi akşam yemegi olsun size  yarın uyandıgınızda da  besili tavşan  size hazır kahvaltı olur der. aslan gülümseyerek  nereden ögrendin bu adil taksimatı deyince  iki adım ögteye çekilip kurt u işaret derek ondan der...

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Dr.mustafa mıhcıoglun ve mustafa hasoglu

Başlıkta bahsettigim merhum Mustafa mıhcıoglu ile eşimin kuzeni sempatik ve duygusal yapılı jentilmen Mustafa Hasoğlu arasında  konu futbol olunca çok büyük bir benzerlik görürüm .yıllar öncef kayseri stadında bir kayserispor maçına gitmiştim .maçı olgun bir ortamda seyrediyoruz. Şanssız bir kafa gölü ile aniden yenik duruma Düştük işte bu anda dinamit fitillenmişcesine  arkamda oturan kamil ve saygın meslektaşımız ve ağabeyimiz konumunda olan Dr .mustafa mıhcıoglu ayağa fırladı kaleciye  beklere ve hatta kendinden geçerek hakeme olmadık hakaretler ve hatta küfürler yağdırmaya başladı .ben de dahil çevremizdeki tüm seyirciler maç izlemeyi bıraktık ağabeyimizi izliyorduk sakinleşmesi suskunlaşması kısa sürsede ayranının kabarması sık sık oluyor ve demokrasi uzun sürüyordu . Maç bizim için bir tiyatrosahnesine benzemişti.tek kişilik bu oyunda sahnede tüm kabiliyetleri ile m.m vardı seyrettigim en renkli tiyatrokomik oyundu bu sanki.geçenlerde aramızdan 94 yaşında ayrılan m.m. Herkezin saygısını kazanmış çok sevilen saygın bir klinisyendi normal hayatta sessiz sakin vede çok saygın bir hekimdi maç ta sergilediği kişilik  fanatik bir taraftar oldugundandı.anı doyasıya yaşıyordu.allah rahmet eylesin .
Mustafa Hasoğlu'da bir başka fanatikti.locada oturur  çevredeki herkez ile selamlaşır.asaletten gelen sakin yapısı duruşu ile maç başlaması ile tezat teşkil eden  beklenmeyen çıkışları sanki aynı bedende iki farklı kişiliği yansıtırdı .birinde erciyes spor maçındayız hakeme direktifler yağdırıyor o orospu çocuğu oyuncuyu oyundan al yerine falanı koy diye direktifler vererek küfürler ediyordu neden dediklerini yapmadığı için teknik direktöre yükleniyordu. Hoca ve küfürlütaktiklerini ses soluk kesilene kadar haykırıyordu .sporcular onu hiç duymasalar bile hata yapanlara orijinal kalayları sıralıyordu tabii bu fanatikten hakemde nasibini bolca alıyordu.gözleri çakmak çakmak  haykıran gentilmene maçtan çıkarken söylemlerini hatırlatmam üzerine binlerce özür diliyordu benden bu güzel ve terbiyeli genç fanatik taraftar.maçtaki hal ile saha dışındaki hal birbirine tam anlamı ile tezat teşkil ediyordu.kulakları çınlasın hisarcıktaki bu nezih komşumun...

25 Haziran 2014 Çarşamba

ırak ticareti

ırak petrol zengini bir ülke.ama yaşam hiç durulmuyor sakinleşmiyor ve halk ta asla petrol gelirinden payını alamıyor .  tarihte  dicle ve fıratın suları ile beslenen bu cografyada  bir çok  devlet kurulmuş  bereketli mezopotamya ovası  babililerin  hamurabilerin yerleşim yerleri olmuş medeniyet ile insanlar tarih öncesi buralarda yaşamışlar nil vadisi nin mısırda oldugu gibi .keza  güney amerikada peruda  meksikada  çinde bu tür medeniyetlere rastlarız .  bu bereketli topraklarda insanlar harman olmuş bilhassa mezopotamyada   islamın etkisi ile inanç farklılıkları oluşmuş aynı din oldugu halde sünni araplar şii araplar  türkmenler  kürtler iç içe geçmişler.  her grup kendi inanç ve düşünce şeklinin ideal olduguna inanmış ve başkasına yaşam hakkı vermemiş .  sünni olan saddam devrilince  şii  arablar iranında destegini alarak  seçimleri kazandilar . sünni araplara  yaşam alanını dar ettiler . sindirdiler onları .  ve huzursuzluk başladı bu grupta.  tükiyeninde destegi ile suriyede plazlanan  cihatcılar sunni araplarında destegi ile süratle bagdata dogru yayılmaya başladılar .  dagılan bagdat ordusunun bıraktıgı alanlara kürt otonom bölgesi oturdu . örnek  petrol zengini erbil yöresi gibi .   bu bölgelerde etnisite karışık  türkmenler ve de diger  boylar gruplar var   kuzey bölgeleri gibi degil .ilerde kürt devletininde başı agrıyacak bu farklı gruplarla.  keşke kuzey ırakta lokal kalabilselerdi .
türkiye yıllardır ırakla yogun  ticari ilişki içindeddir  ihracatımızın zaman zaman %40 ı ıraka yapıldı  işıs ı destekledigi için ırak şimdi bedel ödetiyor ve ihracaat neredeyse durdu. türkiye bedel ödüyor diyor Newyork Times.  güya erdogan hükümeti direnen güçlere verdigi destekle esadı devirecekti .  arkasında çin ve rusyanın ve de i
ranın oldugunu unutarak...

19 Haziran 2014 Perşembe

İŞID müftüsü fetvası

İslami şam ırak devleti müftüsü malikinin askerleri polisleri eş ve kızları  artık  mensuplarımıza askerlere helaldir fetvası vermiş bu fetvayı onaylamayan bir sürü imamda canından olmuş .  yakında tüm şii bayanlarda helaliniz fetvası gelirse sakın şaşmayın . tarihin her döneminde  müftüler siyasi oteritenin arzusu yönünde fetvalar vermişlerdir aksi halde kelleler gider  tabiki verirler o kritik dönemlerde can tatlıdır.
türkiyenin renkli simalarından ali şen eski fenerbahçe  başkanı  balkan göçmenidir .  renkli bir kimligi vardır  espiriler yapar. kapitalisttir . artık yüzü eskisi kadar gülmüyor  torununu kaybetti bir kaza da daha dogrusu cinayette. ülkemizde  motosikletler bisikletler  4 tekerli arazi spor  ARAÇLARI  HEP BÜYÜK KAZALARA UGRARLAR ..YOLLAR TAM BATI NORMLARINDA DİSİGN EDİLMEMİŞTİR.  yol hakkı kimdedir  özelliklede dar  ve kıvrımlı yollar birer pusudur. işte böyle bir yolda sakaryada  torunu ali şen in büyük bir kamyonun altında kalarak can verir ateş hep düştügü yeri yakar  şen aileside dramdan nasibini alır burulur artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır . allah sabır versin ...amin .

16 Haziran 2014 Pazartesi

dün istanbulda incinin amerikadan gelişini kutladık .incinin iki  arkadaşı onu hava alanında pankart ile karşılamışlar. çoruh ta  karşılayanlar arasında idi .  biz ben selin ve kortan  bahçe yi balonlar ve yılbaşı fırfır süsleri ile süslemiştik hatta   bahçeye girişte halı bile serildi rengi kırmızı olamadıgından  kırmızı fırfır şeritlerle hava kattık halının kenarlarınna paralel uzatarak . hava bulutlu yer yer güneşli nefisti .  ben daha evvel yürüyüş sonrası inönü varı havuz keyfi ve çivileme yaptım . rahmetli ismet inönü   istanbul floryada  çivileme yapınca yaz sezonu nu açmış olurdu .   .sonra ülke insanı denize girerdi .  yine çok katıldıgımız  muhtelif vesilelerle düzenlenen balolarda ve gecelerde  o salonda bulunan en yüksek konumdaki  insan müzikle pisti dans ederek açardı . gecelerde bir nizam bir intizam olurdu .  keza dügünlerde de pistin açılışı nı gelin damat evvela dans ederek açarlardı . bunlar ülkemize batıdan gelen güzel ritüellerdi .  şimdilerde unutulmaya  başladı  kuralsızlık hakim diyelim... inci geldiginde  heyecan doruga çıktı. sarıldık  tek tek kucaklaşıp öpüştük .  yemek hazırdı  masaya  isteyen güneşli tarafa soguga tahammüllü ben gibi kişiler gölgede yerlerimizi aldık  kortanın amerikan   mangalı çok görkemli  orda köfte ve tavuk yapıldı ipegin  o hiç bitmeyen ev makarnası  salata ve rus salatası hep servis edildi .  bu arada mahalle kedileri kokuyu alır almaz davet bile edilmeden  buyurup geldiler selin in  bitip tükenmeyen kedi sevgisi  ve onlara yapılan original et servisi bizim porsiyonlara etkili oldu .kızcagız yemegi içmeyi unuttu neredeyse kedileri incinin yerine baş köşeye oturtacaktı .  babalar gününe denk gelen bu günde  karşılıklı hediyeler alınıp verildi  inci ve selinin karne paralarını usulüne uygun şekilde aldılar el de öpülerek bu da bizde geleneksel bir ritüel. incinin bu iki kız arkadaşı bizim bu muhabbetimizden çok etkilendiler ve sevdiler sonrasında büyük bir karpuz nasıl kesilir o  gösteridi 3 kızda  karpuzu kesememişlerdi .

13 Haziran 2014 Cuma

Baba Bush un 90. yaş günü ve ısıs

baba bush  90. dogum gününü  paraşütle atlayarak kutladı .  bu yaşta  ülkemizde  hiç kimse böyle bir şey yapmaz . zaten sportif olmayan insanımızda böyle bir atlama yapması durumunda   mazallah bir sürü fracture oluşur kemiklerde . daha nice yıllara sevgili başkan...
 geçtigimiz günlerde  ukranya krizini  dünyanın   kaderini  yazıp çizen fransa almanya ingiltere  amerika ve de taraf olan rusya  fransada bir arayagelerek diyalog içinde çözdüler.  bu liderler birbirlerinin sözüne ve de imzasına güveniyorlar . yılların getirdigi  demokrasi olgunlugu aydınlanmış egitimli insanlar toplumları konuşarak şeffaflık  ışıgında  harp  olmadan ortak noktada  bulaşabiliyorlar. işte size bir model...
 suriyede esadı devirmek için muhalifler bir harekat başlattılar .  muhalifleride  türkiye insani  maddi  degerlerle  belkide silahla yıllarca destekledi muhalifleri defalarca bir agbi edasıyla ülkemizde bir araya getirdik bunları  medyada hep izledik .  muhaliflere karşı bagdadi denen terroristi  esadda kullandı .   suriyenin sınırlı olan petrol kAYNAKLARINI ONLARA VERDİ  EL KAİDE UZANTISI OLAN BU  GRUP IRAKTA SİSTEM DIŞINA İTİLMİŞ SÜNNİLERİNDE DESTEGİNİ ALARAK BRÜTALCE IRAKA DOGRU HIZLA YAYILDI . NEREDEYSE BAGDATI FETETTİ . DÜNYA AYAKTA.musul konsolosumuzu çalışanlarını  ve tır şöförlerini  toplam 80 kişiyi rehin aldılar . özetle  bu topraklarda demokrasi yeşermeden kurudu .  sayısız fraksiyon oluştu .  ortak bir payda yok artık .  kim iktidara gelse kazanılmış degerleri al aşagı ediyor  kendisi gibi düşünmeyenleri al aşagı edip hesaplaşıyor .  bu aynen ülkemizde de oldu .2002 de iktidara gelenler illede baş örtüsü diye tuutturdular . laik sistem yara aldı kutuplaşmalar  ayyuka çıktı .  güçlü olan  erk sahipleri muhalifleri bogazlamaya sindirmeye çalışıyor hep .

11 Haziran 2014 Çarşamba

ÜLKER,BAHLSEN

1889 senesinde hannover da 10 kişilik bir ekip ile hermann bahlsen LEİBNİZ cakes markası altında  yiyecek  kekler bisküitler üretir. iş bilen insanların yönetimi ile firma BAHLSEN zaman içinde büyür  dal budak salar tüm avrupanın tanıdıgı bi marka olur . hatta dünyaya  yayılır.almanyada  bulundugumuz yıllarda 1971-79 yılları arası ne kadarda çok ürünlerini yer tüketirdik . özellikle arasında kakao olan o nefis  ambalajlı kıtır kıtır taze biskuitleri çocuklarım ve biz  hala damagımızda hissederiz . DEBEUCOLAR ismindeki yuvarlak  silindirik  bu paketi açarken daha agzımız sulanırdı  onu suya batırarak yemeyi çocuklar çok severdi . paket açılıpta  sonuna kadar yememek mümkün degildi   son parça mutlaka götürülür mideye indirilirdi .firmanın son şefi Bahlsen bey  geçenlerde 86 yaşında öldü 40 sene  firmayı yönetti .  son yıllarda dünya devi kuruluşun internasyonel iştirakleri ve gayrimenküllerini idare ediyordu.
hüsnü özyegin finans bankın sahibi iken 3 milyar dolara banka çogunluk hisselerini satmıştı.çok popülerdi yunanlılar onun bankayı ama yönetmesini şart koşmuşlardı . o işi bilen biri idi .  kayseride hilton otelinde verdigi bir  iftar yemeginde   besin sektörü ve saglık sektörüne yatırımı önermişti unutmuyorum .ne kadarda haklı imiş . bu günlerde ülkemizde  özel hastane  zincirleri oluştu .   keza besin sektöründe de ülker denen bir marka türkiyenin en tanınmış  markası  oldu o şimdi bir dev .  başbakan erdoganda  bu firmanın ana bayilerinden biri idi
....

10 Haziran 2014 Salı

insanın kıymeti


geçtigimiz günlerde stuttgart kökenli bir magara araştırmacısı ile arkadaşı  güney almanyada avusturya hududunda  Riesending magarasına inerler. bu extrem sport turumu  yoksa ilmi bir magara araştırması mı bilinmiyor. magara 19 km.  uzunlugunda  ve yerden 1200 metre derinlige kadar uzanıyor . inişte 1000 metre derinlikte araştırmacının başına bir taş düşer kafa yarılır  traumaya baglı beyin sarsıntısı geçirir tek başına magaradan çıkması  mümkün degildir . bunları arkadaşı cep tefonu ile  kurtarma ekibine aktarır  bu konuda  dünyaca meşhur isviçreli magara kurtarma ekibi devreye girer  3 kişilik bu ekip en geç 5 gün sonra yaralının  kurtarılacagını ön görür  magara nemlidir .en iyi anorak bile 1 saat sonra sudan cılk olur .  magara ısısı 1 derece dir .hareketsız bir insan  bir gün sonra mutlaka donar diyor magaracılar .  yaralıyı  sedye ve benzeri  malzeme ile yukarı taşımak kolay görünmüyor  dar yerlerden geçerken başını saga sola hareket etmesi gerekiyor ayrıca dar yerlerden geçerken gögsündeki havayı expire etmesi ve karnını içe çekmesi gerkiyor yaralının  bunları yapabilecekmi merak konusu . ayrıca  magaradan akabilecek  şiddetli sularda yaralıyı önüne bir yaprak gibi katabilecek .bir sürü sonu belli olmayan soru işaretleri
.

7 Haziran 2014 Cumartesi

J.F.Kennedy

irlanda kökenli bir geniş ailedir kenedy klanı. kasım 1960 da president seçilmeden  Newyorklu bir bankerin kızı ile evlenir. jaclin fransada egitim alan bir genç kızken chanel markası ile tanışır ve onunla özdeşleşir hep onu taşır .  beyinin yanında onun etki alanını süsleyen bir zarif güvercin gibidir hep .takii  beyi dallasta bir suikaste ugrayana kadar .   kocası vurulunca  onu koruma amaçlı ona sper olur .  öyleki döpyesin özellikle etegi kocasının kanları ile süslenir .  tarih 22. 11. 1963
 gösterirken hemen ceset nummer 1 uçagı ile waşintona taşınırken uçakta jhonsen president yardımcısı iken yemin eder president olur .   yemin sırasında  kayınbirader kenedy ve kanlı etekli jaclin vardır oldukça metin ve vakur bir tablo sergiler  takdir toplar...kendini asla yerden yere atmaz bagırıp çagırmaz...
genç yaşta eski presidentin karısı olarak hep anılmak istemez  5 sene sonra  dünyanın en zengin adamlarından yunan armatör onasis ile evlenir dünyada yankılar uyandırır bu evlilik .  çok kişi ihtiza ile bakar olaya ne zaman yuvanın bitecegini beklerken onasis aniden ölür sene 1975.yuva  8 sene sürmüştür yinede. jaclin sene 94 de kadar bir yayınevinde çalışır  ve aniden o yıl lenfomaya yakalanır  çok geçmedende ölür.... olay bir holywood filmi gibidir sevinç coşku  ümitler burukluk  gözyaşı ile dolu sahneler bitmeden bir birini takip eder . sanki shakespear den bir dram oyunudur bu...

6 Haziran 2014 Cuma

06.06.1944 normandiya-fransa çıkarması

1933 de iktidara gelen hitler almanyada  1929 dünya ekonomik krizi sonrası oluşan işşizligi  insanlara autobanları yaptırarak milliyetcilik rüzgarları estirip sanayide  kalkınmayı gerçekleştirerek yeniden bir güç haline getirdi . alman ırkının üstünlügüne inanıyordu  halbuki kendisi aslen avusturyalı bir onbaşı idi . rusyanın uçsuz bucaksız ovalarında gözü vardı . ayrıca basra körfezine baktıkca agzı sulanıyordu. ve beklenen çatışma yılı geldi eylül 1939 da  polonyaya girdi harp tüm avrupayı sardı fransa hollanda belçika bir bir kagıt maketler gibi ve süratle düştü . derken rusyaya girdi almanlar kanlı çok kanlı çatışmalar oldu . niyeti ta urallara kadar uzanmaktı oranın madenlerine göz koymuştu. ama kışın gelmesi hesapları bozdu.  benzin dahil herşey donuyordu. bu kargaşada  japonlarda pearl harbour da amerika donanmasına saldırarak onlarında harbe girmeye mecbur etti .  herkez birbiri ile savaşıyordu dünya kan gölüne dönmüştü .Usa rusya ingilterede türkiyeyi harbe sokmak için adanaya kadar geldiler ama inönü siyasi manevralarla bizi harbin dışında tutmayı başardı . ülkede ekmek gibi çok şey karneye baglandı  sıkıntılı yıllar yaşandı.derken amerika ingiltere  kanada 6 haziran 1944 de normandiya çıkarmasını yaptılar.  bir anda 130.000 asker karaya çıktı . ve almanları püskürttüler. binlerce uçak ta taaruza  havadan katıldı  almanya yerle bir edildi . hiroşimaya atılan atom bombası ilede  harp milyonlarca ölü bırakarak sona erdi .  bunun üzerine  ordulara komuta eden eisenhover  USA  presidenti oldu .  tam bügün normandiyada almanya fransa USA rusya vede ukranya bir araya gelerek  harp olmadan ukranya nasıl olurda hudutlarını korur arayışları diplomasi ile devam ediyor .bekleyip görecegiz . fransanın  girişimleri etkin oluyor büyük ülke...arabulucu fransa başkanı hollande... birkaç ay evvel aşk skandalları ile karısından ayrılıp sevgilisi ile olan çapkın başkan. ama fransa etek olaylarını çoktan aşmış bir ülke . şimdilerin mottosu oralarda harp etme ,aşk yap olmuş...

28 Mayıs 2014 Çarşamba

soguk savaş,uzay yarışı yıldızlar savaşı

ikinci dünya savaşı 1945  de bitti .25 milyon kişi hayatını kaybetti . savaşın 2 büyük galibi USA ve SSCB silahlanma yarışına ve dünyanın tek hakimi olma yarışına başladılar.hiroşimada atom bombası korkunç teknolojik  üstünlükle harbi bitirmişti japonya teslim oldu. yüzbinler öldü  o yıllarda henüz pek de iyi bilinmeyen  radyoaktivitedende yıllarca insanlar  kanserle  mücadele verdi ve de hala veriyor. bunun parelelinde  çernobil  reaktöründeki felaketi karadeniz bölgemizde yaşayan vatandaşlarımızda büyük bedeller ödeyerek hala atlatmış degiller. 2 sene evvel japonyanın yaşadıgı  sunami ve reaktör kazası dünyada reaktöre bakış açısını tamamen degiştirdi .almanyada yenileri yapılmadıgı halde mevcut 25 kadar  reaktöründe  bir plan dahilinde kapatılmasını gerçekleştirecekler. yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldiler işimdilerde. solar enerji rüzgar enerjisi ve diger dogal kaynaklara önem verir oldular .bizde sinopta akkuyuda kurma çabasındayız .allah akıl fikir versin . bu ülke deprem ülkesi en azından bu nedenle vazgeçmemiz gerekmez mi .?
sputnik 1 ile rusya uzaya ilk maymununu  gönderdi .  12 nisan 1961 de gagarin  uzaya fırlatılan ilk insan oldu .  uzay yarışında SSCB öndeydi.o yıllarda gagarin çok populerdi .68 de bir uçak kazasında 34 yaşında iken öldü .brejnev  rakibi olarak algılamıştı onu yoksa o mu ??? uzay yarışı iyice kızıştı o yıllarda USA egitim modellerini  degiştirdi yarışa ayrılan bütçe  iyice artırıldi  ve 20 temmuz 1969 da ilk insan olarak astronot Neil armstrong aya ayak bastı . babamın bag evinde radiyodan bu müthiş olayı  hep beraber dinlemiş ve çok heyecanlanmış
tık...

14 Mayıs 2014 Çarşamba

savar da çöken bina

24.04.2013  bangladeş de başşehre yakın savar kentinde çok katlı bir binada çökmeden evvel çatlaklar görülür. binada alış veriş merkezleri  vede bir sürü konfeksiyon fabrikası faaliyet gösterir. banka ve alt kattaki dükkanlar ikazı dikkate alırlar  binayı boşaltırlar.  tekstil -konfeksiyon fabrikaları işçilere çalışın talimatını verirler .atelyelerde binlerce kişi çalışmaktadır. hepside batıya ucuz çok ucuz giysi bilhassa tişört dikmektedir . aylık kazançları elli doların bile altındadır . bina aniden çöker 1129 kişi hayatını kaybeder. bu ve benzeri dramlar hep islam ülkelerinde yaşanır .nedendir ?somadaki kömür madenindede  trafo patlaması sonu yer altında yangın çıkar elektrikler asansörler çalışmaz en az 200 kişi ölür. mahsur kalan yer altında yüzlerce daha madenci bulunuyor net  kaybın daha da yükselmesinden endişe duyuluyor...tarih13.05.2014...daha evvelde yine bu madende  girizu patlamaları sonucu defalarca ölümler oldu .bu büyük facia öncesi meclis araştırması önerisi reddedildi .  öneriyi verenler bizler hergün cenaze kaldırmaktan usandık demişlerdi .
2011 yılında da ülkemizde malatyada 7 katlı bina çöktü çok şükür bina boştu iskan müsadeside yarım oldugu için alınamamıştı.mütahit ile mal sahibide mahkemelikti .bu sebeblede belediye binayı yıkamamıştı.can kaybı olmadı.
2004 yılında yalova gölcük marmara depreminde 17. 000 kişi hayatını kaybetti .  kaybedilenler arasında yaz tatillerini marmara sahillerinde geçiren tanınmış akademisyenler ve müzisyenler,yüksek rütbeli komutanlarda vardı . binaların çökmesi yerle bir olması yapı denetiminden uzak kalitesiz  eksik malzeme ve kum olarakta marmaranın tuzlu deniz kumu sorumlu tutulmuştu .japonysada daha kuvvetli depremlerden bile binalar günümüzde  hiç etkilenmiyor. 6200 kişi yargılandı .yüzlerce kişinin ölümünden sorumlu veli göçer  sembolik bir ceza ile sekiz yıl  hapis yattı digerleri serbest bırakıldı . 
cüppeli ahmet hoca o günlerde özellikle gölcükte alkol seks ve oruç yiyen komutanlara tanrının bir ikazı  yorumunu getirmişti . hoca yorumu...

13 Mayıs 2014 Salı

EU=avrupa birligi...

avrupanın büyük ülkeleri fransa ingiltere  italya ispanya ve de almanya tarih boyunca hep kapışmışlar yıllarca kan dökülmüş özellikle 1. ve  2. dünya savaşlarında neredeyse 100.milyon insan hayatını kaybetmiş. 1951 de yeter artık döktügümüz kan  hem barışalım hemde barış içerisinde beraber  çalışalım prensibinden hareketle 6 ülke çelik birligi daha dogrusu kartel hususunda antlaşma imzalarlar  .almanya ve fransa baş roldedir . sonraki yıllarda  hudutlar doguya dogru durmadan genişler . eski sovyetlerin çöküşü ile rusya arka bahçeleri olan  ülkeler EU.ya katılır takii 2014 kırım  ın rusyaya ilhakı ve ukranyanın da batının teşviki ile gruba katılma arzusu  ve  ukranya başkanının rusyaya kaçışı rusyanın eski kudretini dogalgaz ve petrol ile yeniden kazanmasına  ve dur batı  ukranyada referandum yapalım hudutları  o zaman çizelim demesine kadar.referandum sonunda dogu  ukranya halkı kahir ekseriyet ile rusyaya baglanmak  istedi.EU yayılmacı genişleme hemde zor kullanmadan harp yapmadan genişliyordu şimdi politikalarını yeniden gözden geçirme durumunda hatta zorundalar. bulgaristan ve romanyanında birlige katılmaları ile üye üşlke sayısı 28  oldu.türkiye ise 54 senedir kapı önünde bekletiliyor . öyleya burası hiristiyan kulubü. özel statü verelim diyorlar bize özellikle almanya ve fransa.herbir ülkenin tüm kararları veto etme şansı var . güney kıbrıs bile  veto edebilir genişleme  politikalarını.batıda 11.eylül sonrası gelişen islamofobi de kamuoyları kanaatlerini çok olumsuz etkiledi .afrikada nigeryada kaçırılan liseli hiristiyan kızlar  islama geçti. onlar islam direniş askerlerine eş olacaklar dayatma bu...USA kızları ailelerine teslim için nijeryaya lojistik destek veriyor.görecegiz.
2010 yılındaki ekonomik kriz nedeniyle 16 üye ülke110 milyar Euro kredi açmayı imzaladı.  yapılacak kemer sıkma politikaları ile yunanistan kendini toparlayacak ama halk sokaklara döküldü.yogun protestolar ve kanlı genel grevler ülkeyi alt üst etti . ama şimdilerde toparlandılar...1994 ve 2001 deki felaket boyutundaki ekonomik krizlerimizde bize hiç de yardım etmediler .
şimdilerde 500 milyon  insan yaşıyor EU da  gayri safi  kişi başı gelir reel olarak 25 bin dolar seviyesinde ve barış içinde güçlü bir grup masaya dokununca ses çıkarıyor dünyada. attık kimse masaya yumruk vurmuyor harp başlatacak. herşey bir iştişare ve diyolog içerisinde konuşarak anlaşarak sonuçlanıyor. birinin ak dedigine obiri kara demiyor gride anlaşıyorlar...vesselam.

5 Mayıs 2014 Pazartesi

diren dede kim ?


yaz tatillerini bodrumda geçiren ve orayı çok seven 17 yaşındaki  türk asıllı alman vatandaşı diren binlerce kişinin katıldıgı  cenaze namazı sonu topraga verildi . namaz gündogan caminde bodrumda kılındı. futboluda seven ve oynayan hamburgda oturan genç st. paulide oynuyordu.  talebe mübadele programı kapsamında  montanaya amerikaya gider.   bir arkadaşı ile garajın kapısı açık olan bir  eve dogru seyrederken  evsahibi tanımadıgı bu kişinin hırsız olacagını düşünür basar tüfege  diren ölür . garajdan alkol çalacagını düşünür.  görgü şahidide bu yönde ifade verir. katil amerika yasalarına göre hareket etmiştir .  özel izni olmayan biri özel revirde vurulabilir  sanki herkez yabancı olan herkez potansiyel hırsızdır .  yabancı ile konuşulmaz sorularına cevap verilmez bile. vahşi batıda adet anane böyledir .  butür görenekler taa kızılderililere kadar uzanır . bunları işleyen azmı filmler gördük gençligimizde .  zenci beyaz  ilişkileride  epey işlenmişti beyez perdede.  siyaha olan tahammülsüzlük ve hoşgörü eksikligi diskriminasyonu oldukca tırmandırmıştı .  beyazların okulları ayrı siyahların okulları ayrı yemekhaneler taşıtlar  herşey renge göre ayrılırdı . normallreşme 70 li yıllarda yavaş yavaş  başladı .  beyazlara ayrılan bir yrere otübüste yorgun  tükenmiş bir gece vardiya işçisi  zenci oturmuştu.beyazın israrına ragmen yerinden kalkmayan  rosa park polisce tutuklandı . bu olayı alabamada  kilisede papaz olan martin luter king  kınadı ve otübüse binmeme  boykot etme kararı aldı olaylar tırmandıkca tırmandı . irksal eşitlik hala dünyada yok.yurttaş hakları da hala ülkemizde tartışılabilir.Diren  bu gencecik  çocukta aptalca bir adet yüzünden hayatını vahşi batıda bir hiç yüzünden yitirdi . bu  canice davranışlar insanca   normalleşmeli bu diyarlarda .yabancıya olan ön yargı ve onun  potansiyel suçlu anlayışı bir kanunla hemen sınırlandırılmalı.
ülkemizde  akdeniz temparamentinde  bir yabancıya daima kucak açılır,en azından  nerelisin diyerekten hemen diyalog başlatılır...

2 Mayıs 2014 Cuma

1 mayıs kutlamaları

dün  bir mayıstı.çalışanların işçilerin bayramı .istanbulda tam 39.000 polis olabilecek olayları kontrol altında tutmak için görev başındaydı .  ist .valısi toplantı yeri olarak yenikapıyı adres olarak verdi . sendikalar türk tabibler birligi  ve mühendisler odası taksim diye dayattı . neye mal olursa olsun taksim meydanına ulaşacaklarını ifade ettiler .  polis tüm yolları taksime giden yolları kesti .böylece gerilim tırmandı .  göz yaşartıcı  bombaları TOMA lar su fışkırttı ölen olmadı ama  görsel medyada görünen resimler irkitici idi  buna benzer resimler birde  kamboçyada vardı.
akşamda benim 70. dogum günü için necmiye güzel bir organizasyon yapmış  iskender de idik masada görkemli bir çiçek vardı  masanın tam ortasını dolduruyordu .  20 kişi idik . izzet ikram çok göz doldurdu ancak sevdiklerimin bana sundugu marka giysilere hiçde luzum yoktu .gelmeleri bile yeterdi teşşekkür ettim tüm katılanlara.
 bugünde  ukranya ordusu  dogu ukranyadaki rusya yanlısı  separatistlere  helikopter vs ile müdahale etti . hangi ülke böyle bir duruma sessiz kalırki . putin bu saldırıları kınadı . tekrar soguk savaşın aktif savaşa dönüştügüne mi şahit oluyoruz. son 10 yılda EU nun eski sovyetlere dogru expansiyonu rusyayı rahatsız etti daha fazla doguya kapitalismin rusya aleyhine genişlemesinden rahatsızlar . durum hiçte içaçıcı degil bugünde merkel obama ile görüşmede ...sıcak günler yakın . keşke olay tırmanmasa...


26 Nisan 2014 Cumartesi

Haşim kılıç

anayasa mahkemesinin kuruluş yılı kutlamalarına h.kılıç hükümet üyelerini,muhalefeti ve de tepedeki kurum liderlerini, davet etmiş hepsi biraradalar. h. kılıç bagımsız yargıdan ve ne kadar bagımsız yargının yıpratıldıgından sözetti . paralel yapı mensubu derken vicdanın bir yana itilerek insanlarla dama taşı gibi oynandıgını söyledi . yapılacak işin ise delilleri ortaya koyup suçluları ayıtlamak gerettigini savundu  sürgün insanlarla oynandıgını  herkezi sindirme yöntemine başvuruldugunu dile getirdi .daha evvelde anayasa mahkemesi erdoganın kapattıgı twitter  ın anayasaya haberleşme özgürlügüne uygun olmadıgını söyleyerek yasagı ortadan kaldırdı . bunlar normal çalışan demokrasilerde olmayacak şeyler.bu kararını tanımadıgını revize edilmesi gerektigini dile getirdi .  17 aralık  ve devamı korrupt hükümeti dize getirmek için yapılmıştı erdogan bu suçlamaları yok saydı hepsi küllen yalan bunlar beni devirmek isteyenlerin oyunudur diyerek yanlılarına sıgındı .kemikleşmiş olan oylarını daha da saglamlaştırdı . bu ülkemizin istiklal mücadelesidir diyerek tüm yurdu dolaştı  sonunda haykırdıgı içinde sesini bile kaybetti  kayseriye bile bu yüzden gelemedi .istikrar isteyen halkta ezici bir oyla  yolsuzluk olsada ben yok sayıyorum yoluna devam 
mesajı verdi. h. kılıç  hukuka sıgınıp mahkemelere baskı uygulamayın bu hukuk hepimize gerek dedi  gelen yöneticilere bir şamar dı bu herkez azarlanmış dürüst ve adil olun yalan söylemeyin demişti her kesimden tenkitler başladı idareye yakın olanlarca . biri hukuktan bahsetmeli idi amacını konuşma aştı  kılıç abdüllatif şenerleşti dedi .   kılıç nasıl bir bedel öder pek yakında görecegiz .cezasız kalmaz bu bin TOMA gücündeki adamın püskürtmesi görecegiz. hepsinin yüzünden düşen bin parça idi .


21 Nisan 2014 Pazartesi

Karabiber çiçekleri Nisan 2014

Akdeniz'de bahar bir başka güzeldir.      Kışın bile canlı ve yeşil olan bitki örtüsü  Mart'ın ve Nisan'ın   gelmesi ile adeta coşar.   çevremiz mis gibi çiçekler kokar .üyerlerde sarıdan kırmızıya patlıcan rengi Mordan maviye her türlü koyun gözü çiçekleri el ayası büyüklüğünde bakmaya doyulmayacak güzellikte sanki bir yeşil halının  solmayan güzellikleridir.güneşle açan bu güzellikler güneşin batışı ile kapanır taç yaprakları içinde erkek ve dişi organlarını gizler tüm tehlikeden korurlarki nesillerini devam ettirebilsin.   Doğanın harika siklusu hep devam eder biteviye....tabiat ana hep gizemlerle devam eder  onu tüm detayları ile keşfetmek ne de güzel olurdu aslında.tüm canlılar vede hayvanlar yeryüzünde türlerini devam ettirmek için olmadık mücadele verirler . olaya bu perspektifden baktığımızda herşey çok basit görünür. Olgun insanlara ve herşeye doymuş  ğurulara Engin bir hoş görü hakim olur  .nihayetinde biz insanlarda kozmik alemde çaresiz vede minnacık yaratıklar degilmiyiz? ben merkezli bir dünyada kendimizide pek önemsiyoruz.tüm huzursuzluklarda bundan kaynaklanmıyor mu? Partnere ve diğer hemcinslerimize çok gerekli özel bir yaşam reviri bırakmalıyız ki insanlar soluk alabilsin rahatlıkla...aslanların vede fillerin yaşam revirlerine hiç girdiniz mi? Girmeyin derim be naçizane...
Birazda kervansaray lara otelindeki karabiber ağaçlarından söz edeyim vakti gelmişken. Otel Antalya Körfezi'nin en güzel yerinde bence airportta 10 km mesafede. Güzel yapılmış geniş yollarla ulaşım çok rahat. Otelden sahile ince uzun bir yol iner yol kaymak gibi kaliteli beton bir yoldur .yol boyunca sayısız özenle budanmış palmiyelere paralel  yine sayısız kırmızı çiçeklerini açmış iç gıcıklayıcı kara biber ağaçlarından bahsetmemek ne mümkün. Güneşi gördükçe açıp coşan güneş batınca kapanan bu çiçekler bana sevgilisine kavuşunca  çoşkulu ,sevgilisi uzaklaşınca hüzün yüklü laydileri anımsatır  nasılsa. Siz hiç bu çiçekleri çiğnediniz mi ? Ilk fırsatta deneyin derim hayat iksiridir onlar. Tadı nefaseti günlerce  terk etmez sizi.işte hayatın sırlarından biri.çiçekleri nereye koyacağımızı bile bilemez saga sola ekersiniz  sanki yarın koynuna saklar gibi... 20 Nisan civarında açan bu kırmızı çiçek festivali en çok bir hafta sürer.
Anılar ve yaşanacaklar .akdenizin o masvavi Deniz'i , iyod kokan havası damarlarındadır artık...

19 Nisan 2014 Cumartesi

komşunun tavukları ,yok olan agustos böcekleri civciv

2013 yazı idi hisarcıkta  soyışık ın kiralık bagına mütevazi bir aile göçmüştü. ailenin birkaç tavuk bir kaç horozu vardı  bir sabah yine erkenden kalktığımda etrafta  bir şeyler arayan telaşlı bir kadın gördüm  çevreye tüm aile yayılmış  kaybolan tavuk ve horozlarını arıyorlardı.. eskilerde her evde düzünelerce tavuk ve horoz olurdu hiçbir tavuğun ve ya horozumuzun kaybolduğu olmamıştı.biraz evden uzaklaşsalarda onlar  biraz gönül eglerler civarda gezip tozarlar  akşam oluncada kümeslerine gelirlerdi . kimse bir çoban gibi onların peşinde asla koşmazdı . evlerini kümeslerini bilirlerdi . şimdiki tavukların genleri ile oynandıgından mı her ne hikmetse   bir garip oldu bu kanatlıların sanki zekaları geriledi kimbilir.oryantasyonları azaldı yani... tüm aramalara ragmen  yeni komşumuz tavuklarını bulmuş degil. çevrede  zaman zaman sansar olurdu özellikle sonbahara dogru  çok saglam olduklarına inanılan kümeslere bile girer içerdeki tüm  hayvanları  bogarak kanlarını emerdi.vampirvari.böyle günlerde hayvanların  yasları evlere çöker kimsenin konuşmaya mecali olmazdı .  manzara bir meydan savaşı sonunu anımsatırdı yerde yatan cesetler...
küresel isınma dogayı hoyratca tahrip etme bilinçsizce kullanılan mücadele ilaçları  aşırı betonlaşma  ormanlarin yok oluşu doga dengesini tahrip ederek bir sürü canlı türünün ortadan kalkmasına sebep oldu;
mesela temmuzda sarı sıcakların bastırması ile kaysılar masil olur çaglalıktan çıkarak kaysıya dönüştügünde özellikle ögle saatlerinde civciv lerin ötüşü başlardı öyleki  sanki yer gök bu kuvvetli koro ile adeta inlerdi .  civcivler yeni taze sürgünlerin canına okur suyunu üsaraesini emer  düz bir çizgi şeklinde  sürgün ucuna dogru kabugu çizer giderdi . bazı sürgünler bu traumadan etkilenir kururdu bile. şimdilerde bu tür civcivler artık yok sıcak yaz günleri tam bir sessizlik hakim yazlık bahçelerde  civciv korolarımız yok artık maalesef...
yok olan türlerden biride dambra dedigimiz narin insektler. bunların 5-6 cm kadar kuyrukları olurdu kelebek kanatlarını andıran zarif 4 lü kanatları vardı bag bahçelerde genelde kuruyan  ince dalların üzerine konar orada bir kaç dakika  hanatlarını titreştirerek balansta dengede dururlardı biz veletlerde   bunları kuyruklarından yakalardık . korumasız zararsız sessiz hayvancıklardı. ekseri kuyruk gerisinden öne dogru fazla hasar vermeden dabranın kıçına ince kaygan çöpler sokarak dambralarımızı aramızda yarıştırırdık . sanki uçak yarışı mübarek.  kuyrugunda çöp olan dambranın kuyrugu aşagıya dogru bükülür pek uzaklara kadar gidemez,yere düşerlerdi .kiminki en uzaga uçtu ise o oyunu kazanırdı zavallı dambralar  yok oldu günümüzde yok oluşu sakın bizim katlimize baglamayın .doga dengesinin  bozulması sonu bu zarif hayvancıklar ortadan kayboldular...
aşırı betonlaşan şehirlerde artık bir kaç serçe  güvercin dışında baharı müjdeleyen kuşlarda yok artık...batıda çevre bilinci inanılmaz boyutta.  doga dengesi bir kere bozulunca tekrar tesisinin çok zor oldugunu bildikleri için çok çevrecidir batılılar.inşallah bu bilincin bizdede gelişmesi asırlar almaz diye temmenni edelim ..

12 Nisan 2014 Cumartesi

hapishanede tatlılar

nasılsa 2 tatlı deli hapishanede  sıkı fıkı arkadaş olur yedikleri içtikleri ayrı gitmez  ikiside hücre evresini akıllı uslu tamamlayınca  idare onlara altlı üstlü bir ranza sunar küçük bir odada. onlarda böylece aynı odayı paylaşarak samimiyeti dada artırırlar. ikiside adam öldüren ve ömür boyu hapse konan  elleme mangal kömürlerinin aksine gayet sakin ve akıllı görünen tatlı manyaklardır. günün birinde ömür boyu burada kalmamaları gerektigi konusunda uzlaşır  kaçmaya karar verirler. ama bu azılı katillerin tutuldugu hapishanenin etrafında çenber şeklinde 50 tane yüksek  duvar vardır.  amerikadaki meşhur alcasar hapishanesi kadar emniyetlidir bunu bilirler. günün birinde  bekledikleri an gelir  nöbetçilere ince bir ayar vererek aksiyona başlarlar .  duvar bir der birisi öbiri duvar iki der böylece  49 zuncu duvara kadar  kan ter içinde kalırlar başarı yakındır artık ikiside özgür olacak hür bir şekilde yaşayacaklardır .   ancak biri su koyverir 50. duvara tam tırmanacakları sırada  ama ben çok yoruldum  devam edecek artık halim  kalmadı ben geri dönüyorum der tutturur ve geri döner . arkadaşına çok baglı olan 2. delide onu takip ederek hücrelerine geri dönerler...son anlardaki sabır işte böyle hayati önemlidir kıssadan hisse duyurulur. 

11 Nisan 2014 Cuma

6.filo istanbulda

amerikalıları ilk defa 1963 senesi yazında trabzonda meryem ana kılısesini temizledigimiz  yıl tanıma fırsatı buldum . temizlemekte amacımız turizme açmaktı. biz  maçkada internasyonel  grup olarak faaliyet gösterirken amerikalı askerlerde gelir bu güzel köşede piknik yaparlardı .beyazlar ve zenciler hep bir arada idi . tapelerinden müzik sesleri yükselir coca cola bira belkide farklı tür yüksek  dereceli alkolde kullanırlardı . yerler içerler dans eder  eglenirlerdi .zaman zamanda ingilizce karsdan karamandan   sözler eder dünya politikalarından vietnam harbinden falan konuşurduk ...o yıllarda  onların imkanları kılık kıyafetleri hatta termos denen aletleri ile bile fark atarlardı.ilk onlarda görmüştüm . 1960 sonrası hippilerin başkaldırısı başladı özellikle 62 kuşagı o güne kadar kabul gören tüm dünya kurallarına başkaldırdı.  bu akım batıdan doguya dogru süratlice dalga dalga yayıldı .hippyler sultan ahmet meydanını mekan tuttular  slogan olarakta  süt iç süt içiri seçmişlerdi saçları sakalları uzamış kılık kıyafet özensiz erkeklerdi bayanlarda da makyaj öje olmazdı  bunlar o dönemde her mekanda sarmaş dolaş olur durmadan saatlerce öpüşürler kimseleride takmazlardı. amerika 2. dünya savaşı sonrası popülaritesi en yüksek ve en saygın ülke idi  dünyada.sonrasında  vietnam savaşı israil ile özel yakın ilişkileri arap israil savaşı kıbrıs geriliminde sergiledigi yanlı tutum.istanbula gelen akdenizdeki altıncı filo askerlerine genelevlerin özel boyatılması USA ya karşı  materyalist karşıtı bir tavır 67 haziranında başlayarak gittikce tırmandı taa ki 69 şıubatına kadar şürdü .  . halbuki 67  baharında deniz altılarını görmüş ve gruplar olarakta agzımız açık bir şekilde gezdirilmiştik.tüm yüksek ögrenim gençligi olarak çok etkilenmiştik bu sunumlardan. bizim güçlü müttefikimiz olan USA ya  tavrımız 1968 de yavaş yavaş olumsuz bir hal aldı
.daha sonralarıda türk talebe cemiyetinin liderliginde gırtlagımız yarılırcasına kadar GO HOME mitinglerine iştirak etmiştim...bu tarihte denize atılan askerler bile oldu beyoglunda şurda burda tartaklandılar darp bile maruz kalanlar oldu uniformalarına boyalarla bile saldırıldı.imajları gittikçe yara aldı...

5 Nisan 2014 Cumartesi

kalp krizi

dünden devam :
rahmetlinin işleri gittikce büyür.caddedeki küçük restorant çalışırken biraderi  1. katta tam kat olarak o yılların en gösterişli restorantını disayn eder. açılışıda restoranın benim dügün yemeyimle olur .ve öyle güzel çalışırki altın yumurtlayan bir tavuk gibidir.herkez  takdir eder . çok kısa bir sürede iskender  agız damak tadı için  bu cografyada marka olur...
  , böyle güzelçalışan bir düzen büyük özveri ister benim takdir ettigim patron eniştemiz de olur bu arada sabah 5 de mutlaka erken kalkarak işine gider  iskender için mimarsinandan bizzat kaymagını alır.hale gider  meyvesini karpuzunu alır . kasap ismaile giderek etini alır .  ve kasadan hiç ayrılmaz.  namaz kılacagı veya özel anlarda  kasayı salih koçaga ve benzeri güvenli kişilre kısa bir süre için terkeder . bu arada inşaat işlerine başlar rahmetli halit çagıl ile bu işleri kovalar  fırın  manav işleride bu arada yürür gider.öyleki kasada durup devamlı para almak onu sıkmaya başlar son yıllarda  ilerde sanayi yatırımlarına geçecektir. zekasını göstermesi için yaşadıgı bir anekdotta şimdi sıra : bir gün iskenderde dügün yemegi vardır ve her taraf tıklım tıklım doludur.yüzlerce kişi yemektedir .  garsonun biri gelir  patron adam yemek yerken  öldü  yerde yatıyor dediginde patron lan sus der yerde yatan adamın yanına varır nabzını tutar  garsona al bunu sırtına aşagıdaki taksiye yükle hemen hastaneye yetiştir adam kiriz geçiriyor der.  herkez de yemegine devam eder. ölü haberi ile millete bir şok yaşatmaz...halbüki adam nalları dikmiştir çoktan ölüdür...işte pratik bir zeka örnegi size...

4 Nisan 2014 Cuma

gittigi yer cennet olsun

hayatta  en takdir ettigim insanlardan birini yakında  kaybettim.
gittigi yer cennet olsun .taa çocuklugundan beri dur durak bilmeden  diezel moturu gibi durmadan çalışan zeki bir insan . ilk okuldan sonra serbest ticaret hayatına başlamış sahip oldugu fırına  komyonla gelen çuvallarla unu sırtında  taşımış. askerlik sonu açtıgı lokantada  çok başarılı olmuş . anlattıgı bir anekdotu burada anlatmam lazım .kayseriye  fotbol maçı yapmak üzere bir takım gelmiş.lokantasında şipariş verirken  hepside rus salatası yemek ister.garson kırsal kesimlidir patrona  bu genç patrona gelir patron bizde rus salatası yok ne yapacagız şimdi diye sorar.ne demek yok diyerekten köşedeki yogurt külegini kapar ve  bir kazandaki klasik çoban salatasına alabora eder yogurdu. yap herkeze bu rus salatasından servis der garsona .garson agbey bu yogurtlu çoban salatası ne alakası var rus salatası ile diye itiraz eder oglum bu kayseriye özel rus salatasıdır  laf etme dagıt sen  der. tüm sporcular salatayı agızlarının suyu akaraktan yerler ve böyle lezzetli rus salatası hayatlarında yemediklerini hepsi ayrı ayrı dile getirir hem garsona hemde bu genç patrona ayrı ayrı teşşekkür ederek mutlu bir şekilde lokantadan ayrılırlar.devamı gelecek....

2 Nisan 2014 Çarşamba

0.04 YTL ipotek

dün bayan bir avukattan uzun bir resmi yazı aldık. hani şu sarı zarflar varya onlardan.iadeli taahütlü  gönderilmiş.seyahattede oldugumuzdan  zarfı mahalle muhtarımıza bırakmışlar. içinde ne oldugunuda bilmediginden  muhtar abdullah yigit bizi almanyada buldu çok önemli resmi bir mektup geldi hemen alınız dedi çok heyecanlı idi . bizde ayn heyecanı duyduk tatil biter bitmez muhtara ugradım ve zarfı aldım . açıp okudugumda da  rahmetli aziz nesin lik  bir yazıya rastladım .yazının özü  sene 1950 de rahmetli adem çilsal şimdi organize  taraflarında bir arsaya ipotek koymuş alacagına mahsuben . yani tam bundan 65 sene önce. alacagını da almış ama ipotek kaldırılmamış .şimdi avukat hanım adem çilsal varislerine tek tek aynı bize gönderilen mektuptan göndermiş.  ipotegi çözün diye bu konuda şahitleride varmış  o gün konulan ipotek bugünkü degerlerle 0.04 YTL imiş . kargaların bile gülecegi, senbolik bir rakam. yani 4 kuruşluk ama sadece 4 kuruşluk bir ipotek...gülermisin aglarmısın avukatın ugraşı mahkemelerin bu ıvır zıvır ile ugraşması posta idaresinin  iadeli taahhütlü yorgunlugu .deger mi bu maymun gulu gulu  dansına....işte bu yüzdende böyle komik şeylerle energiyi tüketerek mega işlere egilemiyoruz duy ey kanun yapıcı bırak kasetleri karşılıklı nezaket kuralları dışı didişmeleri...neydi son mahalli seçimlerdeki mitingler başçalan pensilvanya ssk genel müdürü vs gibi hitaplar mecliste nasıl uyum içinde çalışacaksınız evvela nezaket ve asalet diyorum...

19 Mart 2014 Çarşamba

8 martta  güzel bir güneşli günde münih havaalanına dakik olarak indik .  cafe de dinlendik ve dursunlar saat 13 de bizi arabaları ile alarak fieberbrunna dogru hareket ettik .  bu ara zaten 2 saatlik bir yol . otelde odalarımızı aldık 408 bizim oda 410 nevzatların  odalar park yerine bakıyor . kısa bir yürüyüş yaptık .daha evvel her taraf bembeyaz bir örtü ile örtülü olurdu bu manzralar hep anımızdaydı. yeri topragı görmek mümkün olmazdı tüm çatılar en az bir metre kar ile yüklü örtülü olurdu..  mum bootları giymeden yürüyüş yapılamazdı çünkü ayakkabıların içi kar dolardı. . bu sene kar az yagmış şehir içinde  her taraf ta çayırlar yeşermiş sanki bahar erken gelmiş hava masmavi açık sıcaklık 20 derecelerde oldukca ılık .  ama reckmoos noord ve lerchfilzen pistlerinde o meşhur toz kar kaymak için çok ideal . ben tüm pistleri ki 150 km . kadar var hepsini gördüm ve kaydım .5 günlük skipass ile kaymadıgım yer kalmadı alplerin bu bölümünde . sabah saat 6.30 unda nevzat ile yürüyüş yaptık  hergün karın hissedilir derecede azaldıgını gördük 45 dakikalık yürüyüş sonrası  SPAya girdik  20 dakika kadar yüzdük havuzda kimselerde olmazdı bizden başka.  odalara çıktıgımızda ben sıcak su dolu küvete uzanırdım yine 20 dakıka kadar .sonrasında balkona geçer  havlu bornoz ve battaniye altında yarım saat kadar keyifli bir uzanma relax yapardım balkondan yamaçların yeşil çamlarına kar ile tezat kontrasına doyum olmazdı. .saat 09.15 de kahvaltıda buluşur  şampayalı  lachslı her cinsten bol peynirli kahvatımızı yapardık .  saat 10 da da kayak kıyafetlerini giyerek kendimizi  pistlere vururduk .  3 sat kadar  kan ter içinde kayar  ögle bir saat  kadar ara verir küvette regenere olurdum  saat 14 de tekrar  kiyafetleri donanır  bergbahnen ele tepelere çıkar degişik pistlerde 2 saat kadar kayardım .  kayak sonu tekrar küvete yatar sıcak suda ısınırdım . autria trendin direkt pistte oluşu  bir çok avantajıda beraberinde getiriyordu araç vs ihtiyacı olmadan her şey bu kompakt otelde halloluyordu.5 günlük kayak ,SPA hepimize çok iyi gelmişti.gelecek yıl yine aynı yerde buluşmaya söz verdik...tabii sıhhat elverirse...

3 Mart 2014 Pazartesi

su deposu bakımı.

arkadaşımız şaban minareci çok çalışkan biridir. hiç boş durmaz hep birşeylerle ugraşır eline aldıgı her şeyide mükemmel yapar ve sonuçlandırır .
bir gün damda su deposunun içini kontrol eder içi oldukca  kirli gözükür. dibinde tortular vardır .  içinin boyası atmış yer yer kavlamış ve paslanmıştır. suyu boşaltır. bir kaç gün deponun içerisinin boşalmasını  kurumasını bekler .  zimpara moturunu alarak varilin içine girer. tüm içini makina ile zimparalamaya başlar bu arada  hava toz duman olur  aspire etmemek için maskede takar zimparaya devam eder. içi pırıl pırıl olmuştur. dişarı çıkar ama bu arada nefes darlıgı  hisseder bu durum onu  çok ta rahatsız eder  nefes almak  gittikce zorlaşır .  arkadaşım bu nefes darlıgı ile bayagı ugraştı  gögüs doktorları bu sıkıntının zimpara sonu cigerlere çöken demir tozundan ileri geldigini dile getirdiler. o günden beri  depo temizlemeye yeminli kendisi .ama üretime devam . özellikle nefesi açıldıgından beride çapa makinası ile yogun  ugraş verir .kössü =köstebeki tapanca ile yakalamada vurmada da rakip tanımaz bir avcıdır kendisi .ne zaman daralsak hep hızır gibi yetişir her işimize ...sag olsun .

26 Şubat 2014 Çarşamba

tel.konuşmaları ses kayıtları


17 aralık gününe kadar başbakanın popülaritesi içte ve dışarda pek yüksekti.hakikaten son 11 yılda çok güzel şeylerde yapıldı insanımız zenginleşti yetmişli yıllara kadar bilhassa kırsal kesimde halk çok yoksuldu erkeklerin arkası yamalı pantolonları ayakta çarıklar hanımlarda ve çocuklarda 3. dünya görüntüleri  hep göze çarpardı .eger karı kocanın belli bir işleri varsa ev araba alabiliyorlar kılık kıyafetler markalaştı ve batı görünmleri sergileniyor artık  şimdilerde  fetullah gülenle olan menfaat çatışması kılıçların çekilmesine sebeb oldu. ve bu iki dindar kesim arasındaki  çatışma islamında adı ılımlı da olsa bir çıkış yolu olmadıgını gösterdi .allahüekber diyerekten  hapanla götürmüşler  idarecilerimiz.  4 bakanın istifaları sonu vermelerini istedikleri başbakanı destekleyici demeçler verilmedi . hatta erdogan bayraktar senin emrinle herşeyi yaptık demesi ve istifa etmenin erdoganla başlamasını ntv de dile getirdi .  bu agız aldıgı tepki üzerine hemen degişti . sözünü yaladı bayraktar . daha sonraki günlerde de m. güler  ilkin z. çaglayan  seçim bölgelerinde boy göstererek kompas dan söz ettiler masumuz şarkıları söylemeye başladılar . belli ki böyle yapmaları buyuruldu kendilerine.ama gülünç oldular. paralel yapı  iddiası ile yüzlerce hakim savcı ve polisin yerleri degiştirildi .soruşturulmaların  önü kesildi  zira soruşturulmaların kendilerine uzanacagını biliyorlardı. halaç pamugu gibi insanlar dagıtıldı. bu ne  katılık ve acımasızlık  islama sıgarmı bunlar. iktidar da iktidar  diyorlar .halbuki istifa edebilmekte bir erdemdir bunu bilmiyorlar. yine  magdur pozlarına yatıyorlar ve kütleleride peşlerinden sürüklüyorlar.magduruz da magduruz bu taa siirten beri böyle... agustos 2014 e kadar  ki süreçte arena iyice gerilecek bilmem ileri müsbet bakabilecekmiyiz.siyasi liderler zerafeti  saygıyı unuttular .hitaplarda dikkat ve uslupbir köşeye itildi.inandırıcılıgı kazanmak çok kolay ama bir de kaybedince tekrar  kütleleri ikna etmek oldukca zor görünüyor...özlüyoruz batının o zarif demokrasi geleneklerini ...

24 Şubat 2014 Pazartesi

sochi kış olimpiyatları 2014

putin in korktuğu başına gelmedi.olimpiyatlara  çok önem verilmiş  milyar dolarlar harcanmış çok güzel bir atmosferde  karadeniz kıyısında bahar havasında geçen kreasyonları kültür sanat ve resim konusunda rusyanın oynadığı dünya rolü esas alınmış tam bir zenginlik  renk çümbüşü ve disiplin hakimdi kapanış seremonisinde . yarışmalar  çoğunlukla Kafkas dağlarında yapıldı. bitki örtüsü ve kar miktarı çok idealdi büyük ulu ağaçların gölgesinde heyecanlı yarışlardı izlediklerimiz . özellikle 4x7.5 km biatlonda  son dakıkalara kadar hep Norveç öndeydi. ayakta atışlarda  1-2 karavana sonu gecikme norveçi yarışma dışına düşürdü. hesapta olmayan rusya 1. olurken almanya 2.oldu. saha kenarından enerjik destek veren antranör çok dikkatimi çekti . durmadan koşuyor  komutlar veriyor yarışçısını teşvik ediyordu  madalyaya takım olarak odaklanmış ve başarıya kiltlenmişlerdi .  ve kazandılarda bu nasıl hedefe kilitlenme bu nasıl  madalyaya hazırlıktı .ancak böyle bir geniş sporcu kitlesinden seçim  yarışlara bilgi ve malzeme ile hazırlanma başarıyı getiriyor . yalnız dua ile madalya kazanılamıyor .  madalyalar batının sanayi toplumlarınca bölüşüldü . 76 milyon nüfusumuzla övünürken bir madalya bile alamayışımız bizleri hep üzdü . 40 yaşındaki Norveçli biatlon da  yarış öncesi hazırlanmış ve dünyada kış olimpiyatlarında en çok madalya alan sporcu oldu.Björndalen  13 madalya kazandı.hemşehrisi Björngen da kadınlar arasında en çok madalya kazanan sporcu oldu.10 madalya. tek sporcu bile ülke toplamı kadar madalya getirebiliyor .  bizde ithal sporcularla ülke ismini duyurabilmiştik süleymanoglu halterde  Habeşistan dan ithal elvan ile maratonda ismimizi duyurduk .Londra da4x4 bayrakta ki başarıların altında da  doping çıktı maalesef...

7 Şubat 2014 Cuma

etraf toz duman

sn . başbakan son genel seçimlerden hemen sonra balkona çıkmış76 milyonun başbakanıyım demişti. ve de ilave etmişti  yönetimde çıraklık devrim bitti artık ustalık dönemindeyim. ne oldu ise  işte bu 2 sene içinde oldu  halkın kaç çocuk yapması gerektiginden  internetine kadar herşeyine karışmaya ve müdahaleye başladı .milat olan 17.aralık olayı her şeyi degiştirdi. paralel devlet komplo teorilerine sade vatandaş  göbegini kaşıyan adam inanıyor olmalı ki kamuoyu araştırmalarında yok olması gereken parti hala yüzde ellilerde oy alacak gibi görünüyor . halbuki yolsuzlukların üzerine gitse ve  olayı kamufle ye çalışmasaydı daha inandırıcı olurdu  bu günlerde tam bir güvensizlik  atmosferi hakim . kimseler artık hiçbir şeyin eskisi gibi  olmayacagına inanıyor. büyük güven kaybetti . neden kamufle etmeye çalıştıgını artık herkezde biliyor zannediyorum zira ucu ona dayanıyor .ATV nin satışı ve havuz kurularak iş adamlarından yüzmilyonlarca dolar alınması gündemin konusu  devlet ile iş yapan mütahitler istem dışıda olsa bu havuza bu paraları verdiler böylece yandaş bir medyada yaratılmış oldu . kaldıki TRT de zaten AKP nin özel kanalı gibi  yıllardır çalışıyor .  halbuki  bagımsız ve tarafsız medya demokrasilerde ne kadar da vazgeçilmez .merkez bankasının faizleri artırması ile dövizler geriledi .2.4 olan dolar 2.2 ye kadar geriledi . yorumcular 30.03  e kadar bunun 2.5 e kadar yükselebilecegini ama  hazirandan itibaren düşme trendine girecegini  ve 2.0 kadar düşecegini öngörüyıorlar görecegiz .  türkiye güzel ülkem bunları hiç haketmiyor. bunu batılılarda dile getiriyorlar ama bal tutan özellikle bu cografyada her daim parmagını yalıyor . suyun başındakiler mangırları hep götürdü götürüyor.  deveyi çalan kılıfıda hep h
azırlıyor....

29 Ocak 2014 Çarşamba

faizler arttı

28.04.2014 gece yarısı toplanan para piyasa kurulu neredeyse  %4 civarında olan faizleri %12 civarına kadar yükseltti . tl kıymetlendi 2.400 e  kadar yükselen dolar   neredeyse 2.200 tl ye kadar düştü . merkez bankası enflasyon yükselmesin diye  piyasaya dolar sürecek ve faizleri hep yükseltecek yoksa türkiyeyi terk eden dolar durmadan iç piyasada değer kazanacak . başbakan erdogan faizleri %3.5 e kadar indirmişti  . faiz lobilerinin belini kırdım diyordu yapılan yatırımlar hep cepte kalan faiz tasarrufundan yapılıyor der dururdu . kırılgan ülkelerin kaderidir bu .eskilerin tabiri ile Amerika nezle olsa bizim gibi ülkeler zatürre olurlar hep. 30  martta mahalli seçimler var.1.5 sene sonrada genel seçimler.bakalım neler yaşayacağız.  ankara büyükşehir belediye başkanı melih gökçek bu ara pek suskun biri  belliki kulağını çekmiş ağzını açmayacaksın talimatı vermiş hergün televizyonlarda olan adam dün seçime 15 gün kala bana suikast yapılacak temasını işledi . böyle bir duyumu varsa bile bunu savcılığa bildirme yerine evlatlarıma şifreleri verdim diyor.  suskunluk belkide yolsuzluklarından kaynaklanıyor . suikast temasını b. arınçta dillendirmişti geçen yıllarda...ama bir şey çıkmamıştı . mazlumları oynayan güruh bunlar...

28 Ocak 2014 Salı

para depremi

gelişmekte olan ve de çok üreten güçlü ülkeler var dünyada.çin kendi başına  bir üretim merkezi oldu  bir milyarı aşan nüfusu ilede ürettikçe üretiyor ihraç ediyor ve müthiş dolar reservi var keza Hindistan brezilya  ve rusyada öyle . geçen sonbaharda fed in aldığı kararlarla çok düşük usa faizlerei yükselmeye başladı devlet tahvilleri iyi gelir getirmeye başlayalı  milyarlarca dolar hindistandan usa ya döndü.hindistanda para ciddi değer kaybetti . bu kargaşada türkiyedeki siyasi ortamdaki istikrarsızlık eklenincede  tl dolara karşı en az %30 değer kaybetti .  bugün merkez bankası  ve para yönetimi toplanacak bazı kararlar alacak   bankanın elinde 100 milyar dolar reserve var. hergün kuru dengeli tutmak için merkez bankası dolar satıyor. ama değer kaybını önleyemiyor . dün sabah 3.390 na kadar fırlayan dolar akşam üzeri 2300 seviyelerine kadar geriledi bu gün dahada düştü . 2003 li yıllara kadar döviz bürolarının önü  çok kalabalık olurdu herkez dolar  değerlenmeden  dolar satın alma yarışındaydı akp iktidarın da 17.aralık 2013 e kadar kimse dolar alma peşinde koşmadı. körfez ülkelerinden gelen sıcak para  borsada  tatlı karlar etti .ve dolarlar ülkede kaldı batıda banka faizlerinin çok düşük olması ve petrol dolarları  faiz veren istikrarlı ülkelere aktı. bunlardan biride ülkemizdi keza özelleştirmedende  dolarlar girdi . siyasi istikrarsızlık ve batının para politikaları  ülkemiz insanını önceki yıllara itti .  enflatıon ve huzursuzluk dolar borcu olan herkezi intihar ve iflaslara sürükledi .  allah sonunu hayır eylesin .  dünde fenerbahce tarafları siyasi slogan attı diye gözaltına alındılar . halkından korkar oldu akp...